Translation of "çitin" in French

0.005 sec.

Examples of using "çitin" in a sentence and their french translations:

Çitin üzerinden tırmandım.

J'ai escaladé la clôture.

O, çitin üzerinden atladı.

Il a sauté par-dessus la haie.

O, çitin üzerine tırmandı.

Il a escaladé la clôture.

Elektrikli çitin üzerine işemeyiniz.

Ne pas uriner sur la clôture électrique.

Çitin boyanmaya ihtiyacı vardı.

- La barrière avait besoin d'un coup de peinture.
- La palissade avait besoin d'un coup de peinture.

Tom çitin üzerinde oturdu.

Tom était indécis.

- İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.
- İki çocuk çitin üzerinde oturuyorlar.

Deux enfants sont assis sur la clôture.

Onun atı çitin üzerinden atladı.

- Son cheval sauta par-dessus la clôture.
- Son cheval sauta par-dessus la palissade.

Çitin altından sürünmek zorunda kaldım.

- J'ai dû ramper sous la barrière.
- Il m'a fallu ramper sous la barrière.

İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.

Deux enfants sont assis sur la clôture.

Çitin üzerinden göremeyecek kadar çok kısaydı.

Elle était trop petite pour voir par-dessus la clôture.

Ben çitin üzerinden tırmanmak zorunda kaldım.

- J'ai dû escalader la palissade.
- Il m'a fallu passer par dessus la barrière.

Çitin üzerinden atlayan beyaz bir köpek gördüm.

J'ai vu un chien blanc sauter par-dessus la clôture.

Çocuğun çitin üzerinden atladığını ve kaçtığını gördüm.

J’ai vu le garçon sauter par-dessus la clôture puis s’enfuir.

Çitin üzerinde oturmayı bırakın ve karar verin!

Arrête d'hésiter et prend une décision !

Bir oğlan ve bir kız çitin üzerinde oturuyor.

Un garçon et une fille sont assis sur la clôture.