Translation of "Yollarına" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yollarına" in a sentence and their english translations:

Tokyonun yollarına aşinaydı.

He was familiar with the roads of Tokyo.

Onlar kendi yollarına gittiler.

They went their separate ways.

Sami eski yollarına geri döndü.

Sami was back to his old ways.

Fadıl, Leyla'nın tehlikeli yollarına karşı kördü.

Fadil was blind to Layla's dangerous ways.

Fadıl ve Leyla kendi ayrı yollarına gittiler.

Fadil and Layla went their separate ways.

- Tom ve Mary ayrı yollarına gittiler.
- Tom ve Mary yollarını ayırdılar.

Tom and Mary have gone their separate ways.

Kadınları konuşturma yollarına sahibiz ama onları susturmak için hiçbir şeyimiz yok.

We have ways of making women speak; we have none for shutting them up.

Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.

Davout and Third Corps were able to fight  their way clear, and rejoin the army.

Singapur. Tertemiz su yollarına ve iki milyondan fazla ağaca sahip bu bahçe şehir,

Singapore... a garden city with pristine waterways and more than two million trees,

Örneğin bazı bölgeler, kendilerinin Osmanlı Devleti'nden koparılacağı görüşüne karşı ondan ayrılmamak yollarına başvuruyor.

Some regions, for example, resort to ways to keep up with the view that they will be disconnected from the Ottoman State.