Translation of "Yetiştirildi" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yetiştirildi" in a sentence and their english translations:

Tom Boston'da yetiştirildi.

- Tom was brought up in Boston.
- Tom was raised in Boston.

Fadıl hastaneye yetiştirildi.

- Fadil was rushed to the hospital.
- Sami was rushed to the hospital.

Bebek Kate tarafından yetiştirildi.

Cookie was raised by Kate.

Tom Katolik olarak yetiştirildi.

Tom was raised Catholic.

O, teyzesi tarafından yetiştirildi.

She was brought up by her aunt.

O onun tarafından yetiştirildi.

She was brought up by him.

O amcası tarafından yetiştirildi.

He was brought up by his uncle.

Mary Katolik olarak yetiştirildi.

Mary was raised Catholic.

Tom, Mary tarafından yetiştirildi.

Tom was brought up by Mary.

Eski erkek arkadaşım Portekiz'de yetiştirildi.

My ex-boyfriend was brought up in Portugal.

Tom büyük ebeveynleri tarafından yetiştirildi.

Tom was brought up by his grandparents.

Dan bir hala tarafından yetiştirildi.

Dan was brought up by an aunt.

Tom bir katolik evde yetiştirildi.

Tom was raised in a Catholic home.

Leyla zehirli bir çevrede yetiştirildi.

Layla was raised in a toxic environment.

- Leyla çok toksik bir ortamda yetiştirildi.
- Leyla çok zehirli bir ortamda yetiştirildi.

Layla was raised in a very toxic environment.

Tom koruyucu anne baba tarafından yetiştirildi.

Tom was raised by foster parents.

Sami bir Arapça öğretmeni tarafından yetiştirildi.

Sami was raised by an Arabic teacher.

Sami Müslüman olarak doğdu ve yetiştirildi.

Sami was born and raised Muslim.

En küçük erkek kardeşim büyükannemiz tarafından yetiştirildi.

My youngest brother was brought up by our grandmother.

Küçük yaştan itibaren aile şirketini devralmak için yetiştirildi.

He was groomed from a young age to take over the family business.

- Büyükannesi tarafından yetiştirildi.
- Onu anneannesi büyüttü.
- Onu babaannesi yetiştirdi.

He was brought up by her grandmother.

- Sami Müslüman olarak yetiştirildi.
- Sami Müslüman bir ailede yetişti.

Sami was brought up Muslim.

- Sami Müslüman olarak doğdu ve yetiştirildi.
- Sami doğma büyüme Müslüman'dı.

Sami was born and raised Muslim.

- Sami, annesi ve büyükannesi tarafından yetiştirildi.
- Sami, annesi ve büyükannesi tarafından büyütüldü.

Sami was raised by his mother and grandmother.