Translation of "Bitirmedim" in English

Bitirmedim.

I'm not done.

- Ödevimi bitirmedim.
- Ödevlerimi bitirmedim.

- I didn't complete my homework.
- I didn't finish my homework.

İşimi bitirmedim.

I haven't finished my work.

Henüz bitirmedim.

I haven't finished yet.

Hâlâ bitirmedim.

I still haven't finished.

Onu bitirmedim.

I didn't finish it.

Raporu bitirmedim.

I haven't finished the report.

Yarışı bitirmedim.

I didn't finish the race.

Hikayemi bitirmedim.

I haven't finished my story.

Görevi henüz bitirmedim.

I have not finished the task yet.

Öğle yemeğini bitirmedim.

- I have not finished lunch.
- I haven't finished lunch.

Kahvaltımı henüz bitirmedim.

I haven't finished my breakfast yet.

Sandviçimi henüz bitirmedim.

I haven't finished my sandwich yet.

Raporu henüz bitirmedim.

I haven't finished the report yet.

Liseyi hiç bitirmedim.

I never finished high school.

Öğle yemeğimi bitirmedim.

I haven't finished my lunch.

Egzersizleri hâlâ bitirmedim.

I still haven't finished the exercises.

Liseyi bile bitirmedim.

I didn't even finish high school.

Henüz bunu bitirmedim.

I haven't finished this yet.

Ben işi bitirmedim.

I didn't finish the job.

Ödevimi hâlâ bitirmedim.

I still haven't finished my homework.

Kahvaltıyı henüz bitirmedim.

- I have not finished breakfast yet.
- I haven't finished breakfast yet.
- I haven't yet finished breakfast.

Yemek yemeyi bitirmedim.

I haven't finished eating.

Bunu yapmayı bitirmedim.

- I didn't finish doing that.
- I haven't finished doing that.

Akşam yemeğimi bitirmedim.

I didn't finish my dinner.

Henüz liseyi bitirmedim.

- I haven't finished high school yet.
- I haven't yet finished high school.

Ev ödevimi henüz bitirmedim.

- I haven't finished my homework yet.
- I have not finished my homework yet.
- I haven't yet finished my homework.

Akşam yemeğimi henüz bitirmedim.

- I have not yet finished my supper.
- I haven't yet finished my supper.
- I haven't finished my supper yet.

Henüz ev ödevimi bitirmedim.

- I haven't finished my homework yet.
- I haven't yet finished my homework.

Seninle konuşmayı henüz bitirmedim.

I'm not finished talking to you yet.

O işi henüz bitirmedim.

I haven't finished that job yet.

O kitabı okumayı bitirmedim.

I didn't finish reading that book.

Mimarlık kursunu hâlâ bitirmedim.

I still haven't finished the architecture course.

Bir dakika. Henüz bitirmedim.

Just a moment. I haven't finished yet.

Çikolatalı kremamı hâlâ bitirmedim.

I still haven't finished my chocolate mousse.

Ben yemeği tamamen bitirmedim.

I haven't quite finished eating.

Ben henüz konuşmayı bitirmedim.

I haven't finished speaking yet.

Kitap okumayı henüz bitirmedim.

I haven't finished reading the book yet.

Bu kitabı okumayı bitirmedim.

I haven't finished reading this book.

Çiti boyamayı henüz bitirmedim.

I haven't finished painting the fence yet.

Onu yapmayı henüz bitirmedim.

- I haven't finished doing that yet.
- I haven't yet finished doing that.

Öğle yemeğimi henüz bitirmedim.

I haven't finished my lunch yet.

Raporu yazmayı henüz bitirmedim.

I'm not finished writing the report yet.

Hâlâ kitabı okumayı bitirmedim.

- I'm still not finished reading the book.
- I'm still not finished reading this book.

- Ev ödevimin tamamını henüz bitirmedim.
- Henüz bütün ev ödevimi bitirmedim.

I haven't finished all my homework yet.

Ev ödevimi henüz gerçekten bitirmedim.

I actually haven't finished my homework yet.

Şimdiye kadar hiçbir kazağı bitirmedim.

As yet, I have not completed the sweater.

Sevmediğim kitapları okumayı hiç bitirmedim.

I've never finished reading the books that I don't like.

Ben hala kahvaltı etmeyi bitirmedim.

I still haven't finished eating breakfast.

Ben henüz yemek yemeyi bitirmedim.

- I haven't finished eating yet.
- I haven't yet finished eating.

Bunu tamir etmeyi henüz bitirmedim.

I haven't finished fixing this yet.

Ben henüz o kitabı okumayı bitirmedim.

I haven't yet finished reading that book.

Aç değildim, bu yüzden akşam yemeğini bitirmedim.

I wasn't very hungry, so I didn't finish my dinner.

"Makale hazır mı?" "Hayır, üzgünüm. Henüz yazmayı bitirmedim."

"Is the essay ready?" "No, I'm sorry. I haven't finished writing it yet."