Translation of "Yapacaksınız" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yapacaksınız" in a sentence and their english translations:

Geçiş yapacaksınız.

while you're having them.

Yarın ne yapacaksınız?

What'll you do tomorrow?

Bugün ne yapacaksınız?

What are you guys going to do today?

Siz ne yapacaksınız?

What are you guys going to do?

Siz hata yapacaksınız.

You'll make a mistake.

Paranızla ne yapacaksınız?

What will you do with your money?

- Ne yapacaksın?
- Ne yapacaksınız?

- What are you going to do?
- What will you do?
- What'll you do?
- What're you going to do?

Yapabildiğiniz her şeyi yapacaksınız.

- You will do all that you can.
- You'll do all you can.

Bu akşam ne yapacaksınız?

What are you going to do this evening?

İlk maaşınızla ne yapacaksınız?

What will you do with your first salary?

TV izlemeden önce ödevinizi yapacaksınız.

You're to do your homework before you watch TV.

Size izin vermezsem ne yapacaksınız?

What'll you do if I don't give you my permission?

Bütün bu cümlelerle ne yapacaksınız?

What are you going to do with all those sentences?

Bugün siz ikiniz ne yapacaksınız?

What are you two going to do today?

Bu dersten sonra ne yapacaksınız?

What'll you do after this class?

Bunun için nasıl ödeme yapacaksınız?

How are you going to pay for that?

Bunu gerçekten kendiniz mi yapacaksınız?

Are you really going to do that by yourself?

Böylelikle daha iyi şeyler yapacaksınız.

you're going to do more good like that,

Sen ve Tom ne yapacaksınız?

What are you and Tom going to do?

- Söylediğim gibi yapacaksın.
- Söylediğim gibi yapacaksınız.
- Dediğim gibi yapacaksın.
- Dediğim gibi yapacaksınız.

- You'll do as I say.
- You will do as I say.

- Şimdi ne yapacaksın?
- Şimdi ne yapacaksınız?

- What are you going to do now?
- What're you going to do now?

- Yarın ne yapacaksın?
- Yarın ne yapacaksınız?

What'll you do tomorrow?

Sen ve Tom yarın ne yapacaksınız?

What are you and Tom doing tomorrow?

- Bugün ne yapacaksın?
- Bugün ne yapacaksınız?

What'll you do today?

- Onlar için ne yapacaksın?
- Onlara ne yapacaksınız?

What'll you do to them?

Bu insanları ne yapacaksınız, nasıl sosyal güvenlik vereceksiniz?

What will you do and how will you give social insurance to them?

- Saat kaçta kahvaltı yapacaksın?
- Ne zaman kahvaltı yapacaksınız?

What time will you have breakfast?

Sen ve Tom evlilik yıldönümünüz için ne yapacaksınız?

What are you and Tom going to do for your anniversary?

Sanırım biz ne söylersek söyleyelim siz onu yapacaksınız.

I guess you're going to do that no matter what we say.

- Bu yaz ne yapacaksın?
- Bu yaz ne yapacaksınız?

What are you doing this summer?

- Öğleden sonra ne yapıyorsun?
- Öğleden sonra ne iş yapacaksınız?

What do you do in the afternoon?

- Bu yaz ne yapacaksın?
- Bu yaz ne yapacaksınız?
- Bu yaz ne yapıyorsunuz?
- Bu yaz ne yapıyorsun?

What are you doing this summer?