Translation of "Yüzme" in English

Yüzme.

Don't swim.

Nehirde yüzme.

Don't swim in the river.

Yüzme kolaydır.

Swimming is easy.

Yüzme bilmiyorum.

I'm not able to swim.

Yüzme bilmiyordu.

He wasn't able to swim.

Yüzme hobimdir.

Swimming is my hobby.

- Yüzebilirim.
- Yüzme biliyorum.

I can swim.

Yüzme benim hobim.

Swimming is my hobby.

Yüzme ile ilgileniyorum.

- I am interested in swimming.
- I'm interested in swimming.

Yüzme bacaklarını güçlendirir.

Swimming makes your legs strong.

Mary yüzme takımında.

Mary is on the swim team.

Yüzme kaslarımızı geliştirir.

Swimming develops our muscles.

Yüzme iyi egzersizdir.

Swimming is good exercise.

John yüzme kulübündedir.

John is in the swimming club.

Yüzme biliyor musunuz?

Can you swim?

Yüzme dersleri almalısın.

You should take swimming lessons.

Yüzme öğrenmek istiyorum.

I want to learn to swim.

Tom yüzme havuzunda.

Tom is in the swimming pool.

- Yüzemiyorum.
- Yüzme bilmiyorum.

I'm not able to swim.

Yüzme karşılaşmalarına gireceğim.

I will enter the swim meet.

Yüzme havuzu nerede?

Where's the swimming pool?

Tom yüzme takımında.

Tom is on the swim team.

Yüzme havuzuna gideceğim.

- I am going to the swimming pool.
- I'm going to the swimming pool.

Bu suda yüzme.

Don't bathe in this water.

Yüzme havuzuna daldı.

She dived into the swimming pool.

Lütfen burada yüzme.

Please don't swim here.

Yüzme konusunda iyiyim.

I'm good at swimming.

Yüzme havuzundan çıktım.

I got out of the swimming pool.

Henüz yüzme bilmiyor.

He is not yet able to swim.

- Yüzme havuzuna taş atma.
- Yüzme havuzuna taş atmayın.

Don't throw stones into the swimming pool.

Yüzme etkinliği iptal edildi.

The swimming event was called off.

Yüzme benim için eğlenceli.

Swimming is fun for me.

Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsiniz.

You can use the hotel's swimming pool.

Bir yüzme kulübüne üyeyim.

I belong to a swimming club.

- Yüzme kolaydır.
- Yüzmek kolaydır.

- It is easy to swim.
- Swimming is easy.

O, yüzme havuzundan uzaktaydı.

He was away from the swimming pool.

Yüzme hoşlandığım bir şeydir.

Swimming is one thing I enjoy.

Onu yüzme havuzuna itti.

She pushed him into the swimming pool.

Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsin.

You are allowed to use the hotel's swimming pool.

O yüzme öğrenmek istiyor.

She wants to learn to swim.

Onlar yüzme ile ilgililer.

They're interested in swimming.

Tom yüzme havuzuna daldı.

Tom dove into the swimming pool.

Tom yüzme havuzuna gitti.

- Tom has gone to the swimming pool.
- Tom went to the swimming pool.

Yüzme bilmediğinden haberim yoktu.

- I didn't know you didn't know how to swim.
- I didn't know that you didn't know how to swim.

Tom okulda yüzme takımında.

Tom is on the swim team at school.

Ben bir yüzme kulübündeyim.

I'm in a swimming club.

Yüzme, benim için kolaydır.

Swimming is easy for me.

Bir yüzme havuzumuz yok.

We don't have a swimming pool.

O, yüzme havuzuna gitti.

She has gone to the swimming pool.

Tom yüzme dersleri alıyor.

Tom is taking swimming lessons.

Tom yüzme havuzuna düştü.

Tom fell in the swimming pool.

O yüzme havuzuna atladı.

He jumped into the swimming pool.

Tom yüzme havuzuna atladı.

Tom jumped into the swimming pool.

Tom yüzme öğrenmek istedi.

Tom wanted to learn to swim.

Yüzme havuzu halka açık.

The swimming pool is open to the public.

Yüzme sağlığınız için iyidir.

Swimming is good for your health.

Yüzme kulübünün bir üyesiyim.

I'm a member of the swimming club.

Ben yüzme kulübüne üyeyim.

I belong to the swimming club.

Yüzme havuzunda konjonktivite yakalandı.

She picked up conjunctivitis at the swimming pool.

Yüzme konusunda çok iyiyim.

I'm very good at swimming.

Ben yüzme dersleri alacağım.

I'm going to take swimming lessons.

Tom yüzme havuzundan çıktı.

Tom got out of the swimming pool.

Bir yüzme havuzum var.

I have a swimming pool.

Yardım edin! Yüzme bilmiyorum.

Help! I can't swim.

O; yüzme bilmediğini söyledi.

She said she didn't know how to swim.

Yüzme öğrenmeye ilgim var.

I'm interested in learning how to swim.

- Sen yüzebiliyor musun?
- Yüzebilir misin?
- Yüzme biliyor musun?
- Yüzme biliyor musunuz?

Can you swim?

- Tom'a yüzme bilip bilmediğini sor.
- Tom'a sor bakalım, yüzme biliyor muymuş.

Ask Tom if he can swim.

Yüzme, çok faydalı bir beceridir.

Swimming is a very useful skill.

Yüzme için bize katılacak mısın?

Will you join us for a swim?

O yüzme şampiyonluğunu kazanacağından emin.

He is sure to win the swimming championship.

O, onu yüzme havuzuna itti.

He pushed her into the swimming pool.

O, kediyi yüzme havuzuna itti.

He pushed the cat into the swimming pool.

Yüzme suda uygulanan bir spordur.

Swimming is a sport that is practised in water.

Onun bir yüzme havuzu var.

He has a swimming pool.

Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.

No one was in the swimming pool.

Onlar bir yüzme takımı kurdu.

They formed a swim team.

Onun ısıtmalı yüzme havuzu var.

He has a heated swimming pool.

Tom'un ısıtmalı yüzme havuzu var.

Tom has a heated swimming pool.

Yüzme havuzu yarın kapalı olacak.

The swimming pool will be closed tomorrow.

John yüzme kulübünün bir üyesidir.

- John belongs to the swimming club.
- John is a member of the swimming club.

Yüzme havuzu fırtına nedeniyle kapalı.

The swimming pool is closed due to the storm.

Yüzme kilo vermenize yardımcı olmalı.

Swimming should help you lose weight.

Yüzme birçok farklı kasları geliştirecektir.

Swimming will develop many different muscles.

Tom yüzme turlarından gerçekten hoşlanmaz.

Tom doesn't really enjoy swimming laps.

Alkolün etkisi altındayken asla yüzme.

Never swim while under the influence of alcohol.

Yüzme iyi olduğum tek şey.

Swimming is one thing I'm good at.

- Yüzme öğrenebilirdiniz.
- Nasıl yüzeceğini öğrenebilirsin.

You might learn how to swim.

Çocuklara kaç yıldır yüzme öğretiyorsun?

How many years have you been teaching children to swim?

Bir yüzme havuzun var mı?

Do you have a swimming pool?

O bir yüzme dersine gitti.

She went to a swimming class.

Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.

- Swimming makes your legs stronger.
- Swimming makes the legs stronger.