Translation of "Usulü" in English

0.003 sec.

Examples of using "Usulü" in a sentence and their english translations:

Genelde evlilikler görücü usulü

Generally, marriages are arranged

Fransız usulü tostu severim.

I like French toast.

Hesabı Alman usulü ödeyelim.

Let's go Dutch.

Bugün Alman usulü ödeyelim.

Let's go Dutch today.

Kim Fransız usulü tost istiyor?

Who wants French toast?

Ben olsam görücü usulü evlenmezdim.

I wouldn't have an arranged marriage.

Türk usulü çay içmeyi seviyorum.

I like the Turkish way of drinking tea.

Sabah kahvaltısı iskandinav usulü açık büfedir.

Breakfast is a smorgasbord.

Annem-babam görücü usulü evlilik yaptı.

My parents had an arranged marriage.

Bu görücü usulü bir evlenme miydi?

Was this an arranged marriage?

- Bugün Alman usulü ödeyelim.
- Bugün ayrı ayrı ödeyelim.

Let's go Dutch today.

- Vardiyalı çalışıyoruz.
- Vardiya usulü çalışıyoruz.
- Vardiyalı olarak çalışıyoruz.

We work in shifts.

Tom dün ilk kez Japon-usulü bir kahvaltı yedi.

Tom ate a Japanese-style breakfast for the first time yesterday.

Menüye baktım ve ne hizmet sunduklarını tahmin edemezsin: Fransız usulü tost.

I looked at the menu and you'll never guess what they were serving: French toast!