Translation of "Tango'" in English

Tango saf nostaljidir.

tango is pure nostalgia.

Lütfen tango oynar mısın?

Could you please play a tango?

Tango dersleri için heyecanlıydım.

I was excited for the tango lessons.

O nasıl tango yapacağını biliyor.

He knows how to dance the tango.

Tango yatay niyetin dikey ifadesidir.

Tango is the vertical expression of a horizontal intention.

Benim en sevdiğim dans tango.

My favorite dance is the tango.

Sana tango yapmayı kim öğretti?

Who taught you to tango?

Tango yatay arzunun dikey ifadesidir.

Tango is the vertical expression of horizontal desire.

Tom tango dansı yapmayı öğreniyor.

Tom is learning to dance the tango.

Tango, yatay arzuların dikey anlatımıdır.

Tango is the vertical expression of a horizontal desire.

Tango yapmak iki kişi gerektirir.

It takes two to tango.

Bir zamanlar, Tango adında bir kedi vardı.

There was once a cat whose name was Tango.

Bir zamanlar, Tango adında bir kedi varmış.

Once upon a time, there was a cat whose name was Tango.

Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu.

Tango lived with a small boy in a small village.

Tango küçük bir köyde küçük bir erkek çocuğuyla yaşar.

Tango lives with a small boy in a little village.

Küçük çocuk hariç hiç kimse Tango ile oyun oynamak istemedi.

No one wanted to play with Tango except the little boy.

O tamamen siyahtı ve bu nedenle Tango the Black Cat deniliyordu.

He was completely black and was therefore called Tango the Black Cat.

- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Tango yapmak iki kişi gerektirir.

It takes two to tango.

1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.

The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.