Translation of "Taşırken" in English

0.004 sec.

Examples of using "Taşırken" in a sentence and their english translations:

Kanepeyi taşırken yardıma ihtiyacım var.

I need help moving the sofa.

Tom'u taşırken yardıma ihtiyacım var.

I need help carrying Tom.

Sami Nazi bayrağı taşırken görüldü.

Sami was seen carrying a Nazi flag.

Mobilyayı taşırken onu bana yardım ettirdim.

I got him to help me when I moved the furniture.

Tom bavullarını taşırken merdivenlerden aşağı yuvarlandı.

Tom came down the stairs carrying his suitcases.

Tom bir şişe bira taşırken odaya doğru sendeledi.

Tom staggered into the room, carrying a bottle of beer.

Eşit boyutta cepler istiyoruz. Erkekler her şeylerini ceplerinde taşırken

We want pocket equality. You know, why are women forced to wear a handbag

Saatini şifonyerde bırakmışsın. Bu sabah battaniyeleri taşırken onu orada gördüm.

You left your watch on your dresser. I saw it there this morning while I was moving the blankets.

Ben Tom ve Mary'yi olta kamışlarını ve takım kutularını taşırken gördüm.

I saw Tom and Mary carrying their fishing poles and tackle boxes.

- Bu masanın odama taşınması için yardıma ihtiyacım var.
- Bu masayı odama taşırken yardıma ihtiyacım var.

I need help moving this table into my room.