Translation of "Sopası" in English

Sopası yok ...

baton…

- Neden beyzbol sopası taşıyorsun?
- Neden yanında beyzbol sopası bulunduruyorsun?

Why are you carrying a baseball bat?

Bu sihirli bir süpürge sopası.

- This is a magic broom.
- This is a magic broomstick.

Tom bir beyzbol sopası tutuyor.

Tom is holding a baseball bat.

Çocuk yeni sopası ile topa vurdu.

The boy hit the ball with his new bat.

O, bilardo sopası ile topa vurdu.

- He hit a ball with the bat.
- He hit the ball with the bat.

Dün beyzbol sopası, toplarla birlikte çalındı.

The bat was stolen yesterday, along with the balls.

Tom Mary'ye bir beyzbol sopası uzattı.

Tom handed a baseball bat to Mary.

Tom'un ellerinde bir beyzbol sopası vardı.

Tom had a baseball bat in his hands.

Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.

The boy has a bat under his arm.

O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı.

She attacked him with a baseball bat.

Tom emanet olarak yanına beyzbol sopası aldı.

Tom armed himself with a baseball bat.

O bir golf sopası ile onu öldüresiye dövdü.

She beat him to death with a golf club.

Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç

Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.

Ayrıca Grande Armée ve İmparatorluk Muhafızlarının üniformaları ve bayrakları… ve hatta bir Maréchal sopası.

well as uniforms and flags of the Grande Armée and  Imperial Guard… and even the baton of a Maréchal.