Translation of "Sözlerini" in English

0.007 sec.

Examples of using "Sözlerini" in a sentence and their english translations:

Sözlerini tutmalısın.

- You should make good on your promises.
- You should keep your promises.

Sözlerini gerçekleştirmelisin.

You should carry out your promises.

Sözlerini unutmadım.

I didn't forget your words.

Sözlerini tutmuyorsun.

You don't keep your promises.

Sözlerini tut.

Keep your promises.

Sözlerini anlamıyorum.

I don't understand your words.

Sözlerini unutma!

Remember your words!

Sözlerini tuttular.

They kept their word.

- Birinin sözlerini tutması gerekir.
- Biri sözlerini tutmalı.
- İnsan sözlerini tutmalı.

One should keep one's promises.

O sözlerini kullandı.

She used her words.

Onlar sözlerini tutacaklardır.

They will keep their promise.

Sözlerini yerine getirmelisin.

- You should carry out your promises.
- You should deliver on your promises.
- You should fulfill your promises.

Sözlerini iyi tart.

Weigh your words well.

Şarkı sözlerini hatırlayamıyorum.

I can't remember the lyrics.

Politikacılar sözlerini tutmalı.

Politicians should keep their promises.

Tom sözlerini tutmuyor.

Tom doesn't keep his promises.

Sözlerini dikkatlice seç.

Choose your words carefully.

Şarkının sözlerini bilmiyorum.

We don't know the lyrics.

O sözlerini tutmadı.

He betrayed his promises.

Politikacılar sözlerini tutarlar.

That the politicians keep their promises.

Onun sözlerini anlamıyorum.

- I don't understand his words.
- I don't understand her words.

Onun sözlerini hatırlıyorum.

I remember his words.

Lincoln sözlerini tekrarladı.

Lincoln repeated the words.

Onlar sözlerini tutmadılar.

They didn't keep their promise.

Asil sözlerini unutma!

Remember your noble words!

- Şarkı sözlerini mi çeviriyorsun?
- Şarkı sözlerini çeviriyor musun?

Do you translate lyrics?

İnsanlar konuşurken, sözlerini kesmeyin.

Don't interrupt people when they're talking.

Sözlerini dalkavukluk olarak algıladı.

He took her remarks as flattery.

O, sözlerini dikkatlice seçti.

He chose his words carefully.

Birçok politikacı sözlerini tutmuyor.

Many politicians don't keep their promises.

Tom sözlerini dikkatlice seçti.

Tom picked his words carefully.

Gerçekten sözlerini tutmalısın, Tom.

You really should keep your promises, Tom.

Birçok politikacı sözlerini tutmaz.

Many politicians fail to keep their word.

Sözlerini iyi anladığıma inanıyorum.

I believe I understood your words well.

Tom sözlerini dikkatle seçti.

- Tom chose his words carefully.
- Tom chose his words with care.

Tom şarkının sözlerini hatırlayamıyor.

Tom can't remember the words of the song.

O, bütün sözlerini tuttu.

He carried out all his promises.

Bütün şarkı sözlerini yazıyorum.

I write all the lyrics.

Biz şarkının sözlerini bilmiyoruz.

We don't know the lyrics.

Tom sözlerini tutan biridir.

Tom is someone who keeps his promises.

O şarkının sözlerini unuttum.

I've forgotten the words to that song.

Şarkı sözlerini biliyor musun?

Do you know the lyrics?

Tom'un kesin sözlerini hatırlamıyorum.

I don't remember Tom's exact words.

- O her zaman sözlerini tutar.
- O, sözlerini her zaman tutar.

He always keeps his promises.

Kendi sözlerini her zaman tutar.

He always fulfills his promises.

Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.

An actor has to memorize his lines.

Bill sık sık sözlerini tutmaz.

Bill often doesn't keep his promises.

Papağanlar insanların sözlerini taklit ederler.

Parrots imitate the words of humans.

Sözlerini tutmayan birçok politikacı var.

There are many politicians who don't keep their promises.

O şarkının bütün sözlerini bilmiyorum.

I don't know all the words to that song.

O şarkının sözlerini biliyor musun?

Do you know the words to that song?

Tom ve Mary sözlerini tutacaklar.

Tom and Mary will keep their promise.

Bu şarkının sözlerini biliyor musun?

Do you know the lyrics to this song?

Tom'un şarkı sözlerini bildiğine eminim.

I bet Tom knows the lyrics.

O her zaman sözlerini tuttu.

He always kept his promises.

Sadece onun sözlerini tekrar ettim.

I simply repeated his words.

Söylememi istediğin şarkının sözlerini anımsamıyorum.

I can't remember the words to the song you want me to sing.

Sözlerini tutmayan bir insana güvenilemez.

- A man who breaks his promises cannot be trusted.
- A man who breaks his promises can't be trusted.

O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.

She had to choose her words carefully.

O her zaman sözlerini yerine getirir.

He always fulfills his promises.

Onun sözlerini bir iltifat olarak aldı.

He took her words as a compliment.

Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladı.

She interpreted his remarks as a threat.

Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım.

I interpreted his remark as a threat.

Bu şarkının tüm sözlerini bildiğimi sanmıyorum.

I don't think I know all the lyrics to this song.

Onlar sözlerini yerine getirecekler, oldukça eminim.

They'll keep their promise, I'm pretty sure.

O sık sık sözlerini tutmayı unutur.

He often forgets to keep his promises.

Mary, Tom'un acı sözlerini hala hatırlıyor.

Mary still remembers Tom's bitter words.

Ben asla hiç kimsenin sözlerini çarpıtmadım.

I never distorted anyone's words.

Tom, Mary'den sözlerini tutmasını tavsiye etti.

Tom advised Mary to keep her promises.

Tom her zaman sözlerini yerine getirir.

Tom always fulfills his promises.

çünkü hepiniz bu şarkıyı ve sözlerini biliyorsunuz.

because you know the song and you know the words.

Bildiğim kadarıyla, onlar her zaman sözlerini tutarlar.

As far as I know, they always keep their word.

Sözlerini yerine getireceğine dair bana söz ver.

Promise me that you will fulfill your promises.

Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.

I found the lyrics, but I can't copy paste them.

Mary özellikle Tom'un sincaplarla ilgili sözlerini beğendi.

Mary especially liked Tom's sentences about squirrels.

Bildiğim kadarıyla, o, sözlerini tutan bir kişi.

- To the best of my knowledge, he is as good as his word.
- As far as I know, he is a person who keeps his promises.

Ona güvenebilirsin, o her zaman sözlerini tutar.

You can trust her, she always keeps her promises.

Tom, Mary'nin sözlerini görmezden gelmeyi tercih etti.

Tom chose to ignore Mary's remarks.

Bir şarkı seçin ve sözlerini kopya edin.

Choose a song and transcribe the lyrics.

Tom muhtemelen o şarkının sözlerini bildiğimi düşünüyordu.

Tom probably thought I knew the words to that song.

Ben onun sözlerini tuhaf buluyorum, değil mi?

I find his words strange, do you?

Onun sözlerini şüphe ile karşılaşan iyi olur.

You'd better take his words with a grain of salt.

Şimdi bile Mary, Tom'un acı sözlerini hatırlar.

Even now, Mary remembers Tom's bitter words.

- Onun sözlerini nasıl yorumlayacağımı bilmiyorum.
- Onun sözlerini nasıl tercüme ederim bilmiyorum.
- Onun sözlerinin anlamını nasıl açıklarım bilmiyorum.

I don't know how to interpret his words.

Dersin içeriğini yeniden anlatmak için kendi sözlerini kullan.

Use your own words to retell the content of the lesson.

Eğer şarkı sözlerini dinlersen, bir şey söylemediklerini anlayacaksın.

If you listen to the lyrics, you'll realize that they don't say anything.

Tom sözlerini ağzında geveliyor. Sanırım o oldukça sarhoş.

Tom is slurring his words. I think he's drunk quite a lot.

Onun sözlerini onların yüz değerine göre almak yanlıştı.

It was wrong to take his words at their face value.

Bu sebeple, "asla, imkânsız" sözlerini ortadan kaldırmaya karar verdim.

So I decided to eliminate the phrase "It's impossible, anyway."

Ama büyükannemin sözlerini hatırlamaya devam ediyordum, her zaman şöyle derdi:

But the words of my grandmother kept coming back to me, she was always to say:

Tom ikinci ayetin sözlerini unuttu, bu yüzden ilk ayeti tekrar seslendirdi.

Tom forgot the words to the second verse, so he sang the first verse again.

- Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum.
- Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.

Unfortunately I can't find the lyrics for this song.

Bir ders vermek için onu öldürdüm. O çok konuşuyor. Bir dahaki sefere sözlerini kendisine saklayacak.

I killed him to teach him a lesson. He talks too much. Next time he will keep his words to himself.