Translation of "Planlıyorlar" in English

0.006 sec.

Examples of using "Planlıyorlar" in a sentence and their english translations:

Ne planlıyorlar?

What're they planning?

Yarın evlenmeyi planlıyorlar.

They plan to get married tomorrow.

Yeni Zelanda'ya yerleşmeyi planlıyorlar.

They are planning to settle in New Zealand.

Onlar şimdi ne yapmayı planlıyorlar?

What do they plan to do now?

Onlar bir saldırı mı planlıyorlar?

Are they planning an attack?

Tom ve Mary evlenmeyi planlıyorlar.

- Tom and Mary are planning to get married.
- Tom and Mary are planning on getting married.

Tom ve Mary boşanmayı planlıyorlar.

- Tom and Mary are planning to get divorced.
- Tom and Mary are planning to get a divorce.

Onu tekrar kullanmayı planlıyorlar mı?

Do they plan to use it again?

Onlar bu düzenlemelerin çoğunu kaldırmayı planlıyorlar.

They plan to do away with most of these regulations.

Tom ve Mary yakında evlenmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary plan to get married soon.

Tom ve Mary gelecek yıl gelmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to come next year.

Tom ve Mary gölde bir piknik planlıyorlar.

Tom and Mary are planning a picnic at the lake.

Bugün öğleden sonra şehri ziyaret etmeyi planlıyorlar.

They're planning to visit the city late this afternoon.

Tom ve Mary birlikte Boston'a gitmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to go to Boston together.

Tom ve Mary bunu birlikte yapmayı planlıyorlar.

- Tom and Mary are planning to do that together.
- Tom and Mary are planning on doing that together.

Tom ve Mary Ekim ayında evlenmeyi planlıyorlar.

- Tom and Mary plan on getting married in October.
- Tom and Mary plan to get married in October.

Tom ve Mary birlikte şarkı söylemeyi planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to sing together.

Tom ve Mary beraber şarkı söylemeyi planlıyorlar.

Tom and Mary plan to sing together.

Tom ve Mary neden onu yapmayı planlıyorlar?

- Why are Tom and Mary planning to do that?
- Why are Tom and Mary planning on doing that?

Tom ve Mary, Avrupa'ya bir yolculuk planlıyorlar.

Tom and Mary are planning a trip to Europe.

Tom ve Mary adanın diğer tarafında dolaşmayı planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to hike to the other side of the island.

Tom ve Mary birlikte Boston'u ziyaret etmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to visit Boston together.

Onlar bir demiryolu ile şehirleri birbirine bağlamayı planlıyorlar.

They are planning to connect the cities with a railroad.

Tom'un erkek kardeşlerinin üçü de bunu yapmayı planlıyorlar.

- All three of Tom's brothers are planning to do that.
- All three of Tom's brothers are planning on doing that.

"Tom ve Mary boşanmayı planlıyorlar." "Ben bunun farkında değildim."

"Tom and Mary are planning to get divorced." "I wasn't aware of that."

Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar.

They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy.

Tom ve Mary birkaç Cadılar bayramı partisine katılmayı planlıyorlar.

Tom and Mary plan to attend several Halloween parties.

Tom ve Mary zaten noeli şehirdeki akrabalarıyla geçirmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary are already planning to spend Christmas with their relatives in the city.

Tom ve Mary üniversiteden mezun olur olmaz evlenmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary plan to get married as soon as they both graduate from college.

Tom ve Mary bu öğleden sonra beraber yüzmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to go swimming together this afternoon.

Tom ve Mary bu gece dışarıda yemek yemeyi planlıyorlar.

- Tom and Mary are planning to eat out tonight.
- Tom and Mary are planning on eating out tonight.

Sanırım Tom ve Mary o işi yarın yapmayı planlıyorlar.

- I think Tom and Mary are planning to do that tomorrow.
- I think Tom and Mary are planning on doing that tomorrow.

Tom ve Mary önümüzdeki ay gelincikler diyarına seyahat etmeyi planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to travel to the land of stoats next month.

Tom ve Mary ilk çocuklarından sonra bir ev yaptırmayı planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to have a house built after they have their first child.

Hem Tom hem de Mary Boston'da müzik eğitimi almayı planlıyorlar.

Both Tom and Mary plan to study music in Boston.

Tom ve Mary hayatlarının geriye kalan kısmı boyunca birlikte yaşamayı planlıyorlar.

Tom and Mary plan to be together for the rest of their lives.

Hem Tom hem de Mary 65 yaşına geldiklerinde emekli olmayı planlıyorlar.

- Both Tom and Mary plan to retire when they're 65.
- Tom and Mary both plan to retire when they're 65.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.

Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

Tom ve Mary hâlâ ofislerindeler. İkisi de bugün geç vakte kadar çalışmayı planlıyorlar.

Tom and Mary are still in their offices. Both of them plan to work late today.