Translation of "Paramı" in English

0.057 sec.

Examples of using "Paramı" in a sentence and their english translations:

Paramı çaldırdım.

I had my money stolen.

Paramı istiyorum.

I want my money.

Paramı unuttum.

I forgot my money.

Bütün paramı kaybettim.

I've lost all my money.

Paramı nerede bozdurabilirim?

Where can I get my money exchanged?

Paramı geri istiyorum.

- I want a refund.
- I want a refund!

Parkta paramı çaldırdım.

I had my money stolen in the park.

Paramı burada bırakamam.

I cannot leave my money here.

Paramı geri alamıyorum.

I can't get my money back.

Paramı boşa harcadım.

I've wasted my money.

Paramı harcamayı bırak.

Stop spending my money.

Paramı boşa harcamayacağım.

I'm not going to waste my money.

Paramı şimdi istiyorum.

I want my money now.

Bütün paramı harcadım.

I've spent all my money.

Bana paramı ver.

Give me my money.

Paramı hak etmiyorlar.

They don't deserve my money.

Tom paramı çaldı.

Tom stole my money.

Tom paramı aldı.

Tom took my money.

Birisi paramı çaldı.

- Someone stole my money.
- Somebody stole my money.

Sadece paramı al.

Just take my money.

Ben paramı saydım.

I counted my money.

Neredeyse paramı unutuyordum.

I almost forgot my money.

Paramı geri aldım.

I got my money back.

- Bir yerde paramı çaldılar.
- Bir yerde paramı çaldırdım.

I had my money stolen somewhere.

- Tüm paramı zaten harcadım.
- Zaten tüm paramı harcadım.

I've already spent all my money.

Hayallerinize paramı koymakla ilgilenmiyorum.

I have no interest in putting my money into your dreams.

Birisi tüm paramı çaldı.

Someone has stolen all my money.

Birisi benim paramı çaldı.

Someone stole my cash.

Neredeyse bütün paramı kaybettim.

I lost almost all my money.

Hayatımı ve paramı sevdim.

I loved my life and my money.

Paramı bırakabileceğim kimse yok.

I have no one to leave my money to.

Bugün paramı bankadan çekemiyorum.

I can't get my money out of the bank today.

Derhal paramı geri istiyorum.

I want my money back now.

Birisi bütün paramı çaldı.

- Someone has stolen all my money.
- Someone stole all my money.

Tom bütün paramı aldı.

Tom took all my money.

Paramı sana vermek istemiyorum.

I don't want to give you my money.

Ben paramı geri istiyorum.

I want my money back.

Tom'a bütün paramı verdim.

I gave Tom all my money.

Paramı saklamak zorunda kaldım.

I had to hide my money.

Ben hâlâ paramı bekliyorum.

I'm still waiting for my money.

Paramı bir bankaya yatırdım.

I invested my money in a bank.

Sadece bana paramı ver.

Just give me my money.

Ben tüm paramı bağışladım.

I gave all my money away.

Bana paramı geri ver.

- Give me my money back.
- Give me back my money.

Neredeyse bütün paramı harcadım.

I've spent almost all my money.

Paramı bir cüzdana koydum.

I put my money in a purse.

Neden paramı geri isteyeyim?

Why would I want my money back?

Paramı bana geri ver.

- Give me back my money!
- Give me my money back.
- Give me back my money.

Keşke bütün paramı harcamasaydım.

I wish I hadn't spent all my money.

Bir yerde paramı çaldırdım.

I had my money stolen somewhere.

Tüm paramı onlara verdim.

I gave them all my money.

Bütün paramı ona verdim.

I gave him all my money.

Öğle yemeği paramı kaybettim.

I've lost my lunch money.

Paramı geri alabilir miyim?

Can I get my money back?

Tom paramı çaldığını söyledi.

- Tom said you stole my money.
- Tom said that you stole my money.

Kumarda tüm paramı kaybettim.

I'm tapped out.

Paramı boşa harcamak istemiyorum.

I don't want to waste my money.

Paramı Tom'a emanet ettim.

I entrusted my money to Tom.

Üniversite paramı ailem ödüyor.

My parents pay my college tuition.

- O, paramı bana geri vermedi.
- O bana paramı geri vermedi.

She didn't give me my money back.

- Sesini kes ve paramı al!
- Kapa çeneni ve paramı al!

Shut up and take my money!

Senin sayende bütün paramı harcadım.

Thanks to you, I spent all my money.

O, kasadan benim paramı çaldı.

He stole my money from the safe.

Bütün kalan paramı kuaföre verdim.

I gave all the money I had left to the hairdresser.

Tom paramı bana geri vermedi

Tom didn't give me my money back.

Paramı geri alabileceğimi düşünüyor musun?

- Do you think I can get my money back?
- Do you think that I can get my money back?

Paramı geri alabilir miyim, lütfen?

Can I have my money back, please?

Tom'a bütüm paramı ödünç verdim.

I loaned Tom all my money.

Paramı bir hastaneye vasiyet edeceğim.

I shall will my money to a hospital.

Lütfen paramı bana geri ver.

Please give me back my money.

Paramı nereye saklayacağımı sana söylemeyeceğim.

I won't tell you where I keep my money.

Tom bana paramı geri vermedi.

Tom didn't give me back my money.

Tom sadece benim paramı istiyor.

Tom just wants my money.

Ben sadece paramı almayı umuyorum.

I just hope I get paid.

Bütün paramı aptalca şeylere harcadım.

I spent all my money on stupid stuff.

Tom paramı bana geri verdi.

Tom gave me back my money.

Paramı bana geri vermeni istiyorum.

- I demand that you give me back my money.
- I demand you give me back my money.
- I demand that you give me my money back.
- I demand you give me my money back.

- Onların paramı bana geri vermelerini istiyorum.
- Onlardan paramı bana geri vermelerini istiyorum.

I want them to give me my money back.

- Benim paramı harcadığını unutma.
- Unutma ki harcadığın benim param.
- Benim paramı yediğini unutma.

- Don't forget you're spending my money.
- Don't forget that you're spending my money.

Paramı nerede sakladığımı bilmene gerek yok.

You don't need to know where I keep my money.

Oyun oynamayı kes, Tom. Paramı istiyorum!

Stop playing games, Tom. I want my money!

- Ben paramı öderim.
- Masraflarımı kendim karşılıyorum.

I pay my own way.

- Paramı etrafa saçmam.
- Parayı sokakta bulmuyorum.

I don't leave money lying around.

Bütün paramı bırakmayı planladığın kişi sensin.

You're the one that I plan to leave all my money to.

Bana kendi paramı nasıl harcayacağımı söyleme.

Don't tell me how to spend my money.

Paramı nereye sakladığımı neden sana söyleyeyim?

Why would I tell you where I hide my money?

Bozuk paramı genellikle masamın çekmecesine atarım.

I usually toss my loose change into my desk drawer.

Tom bana paramı geri vermeyi önermedi.

Tom didn't offer to give me my money back.

Paramı Tom'a verebileceğim gibi denize de fırlatabilirim.

I might as well throw my money into the sea as lend it to Tom.