Translation of "Papağan" in English

Papağan öldü.

The parrot is dead.

Bir papağan aldın.

You bought a parrot.

Papağan kafesten kaçtı.

- The parrot escaped from its cage.
- The parrot escaped from the cage.

Papağan kafesinden kaçtı.

The parrot escaped from its cage.

Muhtemelen papağan kafesten kaçtı.

Presumably, the parrot escaped from the cage.

Onlar bir papağan aldı.

They bought a parrot.

Ben bir papağan istiyorum.

I want a parrot.

Papağan konuşabilen bir kuştur.

A parrot is a bird that can talk.

Tom bir papağan aldı.

Tom bought a parrot.

- Evcil hayvan olarak papağan besler.
- Evcil hayvan olarak papağan bakıyor.

She keeps a parrot as a pet.

Kuş kafesinde bir papağan var.

There's a parrot in the birdcage.

Bir papağan kaptanın omzuna kondu.

A parrot was perched on the captain's shoulder.

Papağan konuşması duymak ister misin?

Would you like to hear the parrot talk?

Einstein çok akıllı bir papağan.

Einstein is a very smart parrot.

Bana bir papağan satın al.

Buy me a parrot.

Yaşlı bir papağan konuşmayı öğrenmez.

An old parrot doesn't learn to speak.

Bir papağan insan konuşmasını taklit edebilir.

A parrot can imitate human speech.

Papağan ve korsan en iyi arkadaşlar.

The parrot and the pirate are best friends.

Bir papağan insan sesini taklit edebilir.

- A parrot can mimic a person's voice.
- A parrot can imitate the human voice.

Papağan bir insanın sesini taklit edebilir.

A parrot can mimic a person's voice.

- Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan besliyor.

Jack keeps a cat and a parrot at home.

O bir evcil hayvan olarak bir papağan besler.

He keeps a parrot as a pet.

Avonlea'daki hiç kimse daha önce hiç papağan bakmamıştı.

Nobody in Avonlea had ever kept a parrot before.

Kitaplardan öğrendikleri şeyleri papağan gibi tekrarlayan insanlardan nefret ederim.

I hate people who just parrot things they've learned from books.

Tom papağanına "Bana yardım edin, beni papağan haline getirdi!" demeyi öğretti.

Tom taught his parrot to say, "Help me! They turned me into a parrot!"

Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.

Tides are growing stronger... ...creating perfect conditions for bumphead parrotfish to breed.

Fakat Pepperberg papağan ile çalışmanın daha şimdiden hayvanlara bakmanın şeklini değiştirdiğini söylüyor.

But Pepperberg says working with the parrot has already changed the way of looking at animals.