Translation of "Korsan" in English

Korsan olduğumuza inandıralım.

- Let's make believe that we're pirates.
- Let's make believe we're pirates.

O korsan kraliçesidir.

She's the pirate queen.

Veya ABD'deki korsan müziğin

and pirate music CDs in the USA

Gerçekten korsan yazılım kullanmamalısın.

You really shouldn't use pirated software.

Korsan, monoküleriyle denize gözlüyordu

The pirate was observing the sea with his monocular.

Korsan filmleri seviyor musun?

Do you like pirate movies?

Tom korsan kostümü giyiyor.

Tom is wearing a pirate costume.

O bir korsan ürün.

It's a cheap knock-off.

Bu bir korsan kopyadır.

This is a pirated copy.

Tom bir korsan gibi giyinmişti.

Tom was dressed like a pirate.

Başkan Roosevelt'e bir korsan dediler.

They called President Roosevelt a pirate.

Mary bir korsan kostümü giydi.

Mary wore a pirate costume.

Tom bir korsan kostümü giydi.

Tom wore a pirate costume.

Papağan ve korsan en iyi arkadaşlar.

The parrot and the pirate are best friends.

Korsan, elindeki kılıç, güverte üzerine atladı.

The pirate, sword in hand, leapt onto the deck.

Tom parti için korsan kostümü giydi.

Tom wore a pirate costume to the party.

Tom, Halloween için korsan gibi giyindi.

Tom dressed up as a pirate for Halloween.

- Korsanmışız gibi yapalım.
- Korsan numarası yapalım.

- Let's pretend that we're pirates.
- Let's pretend we're pirates.

Cadılar Bayramı için bir korsan kıyafeti giydi.

He wore a pirate costume for Halloween.

Cadılar bayramı için bir korsan elbisesi giydi.

She wore a pirate costume for Halloween.

Tom partiye bir korsan gibi giyinmiş geldi.

Tom came to the party dressed as a pirate.

"Bu korsan taksi mi?" diye ona soruyorum.

"Is it an illegal taxi?" I ask him.

"Korsan taksicilik mi yapıyorsun?" diye sordum ona.

"Do you drive an unlicensed taxi?" I asked him.

Saldırının maddi kaynaklarının bir kısmı ABD'deki korsan müziktendi.

The attack had been partly funded by the sale of pirate music CDs in the US.

Korsan CD ve DVD dolu 20 kutu bulundu.

20 boxes filled with pirate CDs and DVDs were found.

Uzakta bir korsan gemisi olduğunu düşündüğümüz şeyi görebiliyorduk.

We could see what we thought was a pirate ship in the distance.

Tom korsan olarak giyinmiş olarak partide ortaya çıktı.

Tom showed up at the party dressed as a pirate.

Tom partide bir korsan gibi giyinmiş olarak ortaya çıktı.

Tom showed up at the party dressed like a pirate.

Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,

A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy.

Kısa bir süre sonra, Sezar bir kez daha orduya katılmaya karar verdi ve Roma'dan ayrıldı. O, yelkenli ile denizi geçerken bir grup korsan onu kaçırdı.

After a brief interlude, Caesar decided to join the army once again and left Rome. While he was sailing across the sea, a group of pirates kidnapped him.