Translation of "Kaslı" in English

Tom çok kaslı.

Tom is very muscular.

Kaslı bir omuzum var.

I have a stiff shoulder.

Vajina kaslı bir tüptür.

The vagina is a muscular tube.

O seksi ve kaslı.

He's sexy and muscular.

Tom kaslı, değil mi?

Tom is muscular, isn't he?

O, formda ve kaslı.

He's fit and muscular.

Skura teselliyi Yanni'nin kaslı kollarında aradı.

Skura sought solace in Yanni's well-muscled arms.

Tom böylesine hoş ve kaslı bir tip.

Tom is such a hunk.

Arnold dünyadaki en kaslı adam olmak için çabalıyordu.

Arnold was striving to be the most muscular man in the world.

Şöyle şeyler fark ediyorum; adamı kaslı bir tişörtle gördüm.

Or I'll notice stuff; I saw this dude with a muscle shirt on.

Eğer onun gibi egzersiz yapsaydı erkek kardeşi kadar kaslı olurdu.

He would be as muscular as his brother if he had worked out like him.