Translation of "Karşılaştılar" in English

0.008 sec.

Examples of using "Karşılaştılar" in a sentence and their english translations:

Sokakta karşılaştılar.

They met each other on the street.

Ruslar kendi ikilemleriyle karşılaştılar.

The Russians faced their own dilemma.

Öncüler birçok tehlike ile karşılaştılar.

The pioneers met with many dangers.

Ve ayrı bir kafatası yığınıyla karşılaştılar.

and a separate pile of skulls.

Sanırım onlar bir tür problemle karşılaştılar.

I think they've encountered some kind of problem.

Tom ve Mary köpeklerini yürütürken karşılaştılar.

Tom and Mary met while walking their dogs.

Tom ve köpeği bir buğday tarlasıyla karşılaştılar.

Tom and his dog ran across a wheat field.

Sami ve Leyla ilk kez 2006'da karşılaştılar.

Sami and Layla met for the first time in 2006.

Tom ve Mary Mary'nin babasının öldüğü gün hastane kafeteryasında karşılaştılar.

Tom and Mary met in the hospital cafeteria the day Mary's father died.

- Tom ve Mary bir partide tanıştılar.
- Tom ve Mary bir partide karşılaştılar.

Tom and Mary met at a party.

İki kumandan ilk kez olarak kuzay Apulia'da karşılaştılar, 10 km uzaklıkta kamplarını kurdular.

The two commanders met for the first time in northern Apulia, encamping just 10km apart.