Translation of "Köpeklerini" in English

0.005 sec.

Examples of using "Köpeklerini" in a sentence and their english translations:

Köpeklerini seviyorum.

I like your dogs.

Köpeklerini durdur.

Call off your dogs.

- Senin köpeklerini şımartmam.
- Senin köpeklerini okşamam.

I don't pet your dogs.

Onlar köpeklerini kaybetti.

They lost their dog.

Av köpeklerini sal.

Unleash the hounds.

Tom köpeklerini saldı.

Tom unleashed his dogs.

Tom köpeklerini gezdiriyor.

Tom is walking his dogs.

Leyla köpeklerini her gün yürütüyordu.

Layla walked her dogs every day.

Tom her sabah köpeklerini yürütürdü.

Tom walked his dogs every morning.

Tom köpeklerini gezdiren bir çift gördü.

Tom saw a couple walking their dog.

Tom ve Mary köpeklerini yürütürken karşılaştılar.

Tom and Mary met while walking their dogs.

Leyla günde iki kez köpeklerini yürütür.

Layla walks her dogs twice a day.

Pavlov köpeklerini beslemeden hemen önce zil çalardı.

Pavlov rang a bell just before he fed his dogs.

- Leyla köpeklerini saldı.
- Leyla köpeklerinin tasmasını çıkardı.

Layla unleashed her dogs.

Pavlov köpeklerini her ne zaman beslese zil çaldı.

Pavlov rang a bell whenever he fed his dogs.

Tom ve Mary her ikisi de köpeklerini gezdiriyorken tanıştılar.

Tom and Mary met when they were both walking their dogs.

Bazı köpek sahipleri köpeklerini yeterince besleyip beslemediklerini merak ediyorlar.

Some dog owners wonder if they are feeding their dogs enough.

Birçok köpek sahipleri köpeklerini sadece günde bir kez beslerler.

Many dog owners only feed their dogs once a day.

Tom ve Mary'nin bu sabah köpeklerini veterinere götürmeleri gerekiyordu.

Tom and Mary were supposed to take their dog to the vet this morning.

Bazı köpek sahipleri köpeklerini balıkla beslemenin uygun olup olmadığını merak ediyorlar.

Some dog owners wonder if it's OK to feed their dogs fish.

O, işini kaybettikten sonra, köpeklerini besleyemedi, bu yüzden onları birine hediye verdi.

After she lost her job, she couldn't afford to feed her dogs, so she gave them away.

Mary'nin kedisinin, komşuların köpeklerini korkutup kaçırması için, yalnızca bir kez tıslaması gerekiyor.

Mary's cat needs to hiss only once, to scare away the neighbours' dogs.

Restoran sahibi tüm köpeklerini beslemesi için onun masa kırıntılarını eve götürmesine izin verdi.

The restaurant owner allowed her to take table scraps home to feed all of her dogs.