Translation of "Kahvaltıyı" in English

Kahvaltıyı hazırlamalıyım.

I must get breakfast ready.

Kahvaltıyı atladım.

I skipped breakfast.

Kahvaltıyı kahvesiz yapamam.

I can't do without coffee at breakfast.

Kahvaltıyı şimdi bitirdim.

- I've just finished breakfast.
- I've just finished eating breakfast.
- I just finished breakfast.

Kahvaltıyı henüz bitirdik.

We've just finished breakfast.

Kahvaltıyı çoktan yaptım.

- I've already eaten breakfast.
- I have already had my breakfast.

Kahvaltıyı yeni bitirdim.

I just finished breakfast.

Sen kahvaltıyı kaçıracaksın.

You'll miss breakfast.

O kahvaltıyı hazırlıyor.

- She's getting breakfast ready.
- She is getting breakfast ready.

Kahvaltıyı henüz bitirmedim.

- I have not finished breakfast yet.
- I haven't finished breakfast yet.
- I haven't yet finished breakfast.

Kahvaltıyı çoktan bitirdim.

I've already finished breakfast.

Kahvaltıyı kim hazırlayacak?

Who's going to make breakfast?

Kahvaltıyı evde mi yapacaksın?

- Do you have breakfast at home?
- Do you eat breakfast at home?

Sık sık kahvaltıyı atlarım.

I often skip breakfast.

Kahvaltıyı bugün nerede yapacağız?

Where will we eat breakfast today?

Sabahları kahvaltıyı atlar mısın?

Do you skip breakfast in the mornings?

Ben kahvaltıyı yaptığını varsayıyorum.

- I assume you've had breakfast.
- I assume that you've had breakfast.

Bugün kahvaltıyı sevmedin mi?

Didn't you like breakfast today?

Az önce kahvaltıyı bitirdim.

I've just finished breakfast.

Yumurtalar asla kahvaltıyı kaçırmaz.

Eggs never miss breakfast.

Tom kahvaltıyı zaten bitirdi.

Tom has already finished breakfast.

Tom genellikle kahvaltıyı atlar.

Tom usually skips breakfast.

Yarın kahvaltıyı erken yapacak.

He will have breakfast early tomorrow.

Ben kahvaltıyı az önce yaptım.

I've just eaten breakfast.

Tom kahvaltıyı kendi başına yedi.

- Tom ate breakfast by himself.
- Tom ate breakfast alone.
- Tom breakfasted alone.

Kahvaltıyı Tom için kim yapar?

Who makes breakfast for Tom?

Tom kahvaltıyı genellikle ailesiyle yer.

Tom usually eats breakfast with his family.

Ben genellikle kahvaltıyı burada yerim.

I usually eat breakfast here.

Keşke bu sabah kahvaltıyı atlamasaydım.

I wish I hadn't skipped breakfast this morning.

Bu yatağı ve kahvaltıyı seviyorum.

I love this bed and breakfast.

Tom kahvaltıyı tek başına yedi.

- Tom ate breakfast alone.
- Tom ate breakfast all alone.

Saat tam sekizde kahvaltıyı odamda istiyorum

I'd like breakfast in my room at 8 sharp.

O kahvaltıyı her zaman burada yer.

He always eats breakfast here.

Tom bana kahvaltıyı atlamış olduğunu söyledi.

- Tom told me he had skipped breakfast.
- Tom told me that he had skipped breakfast.

Tom genellikle kahvaltıyı çok çabuk yer.

Tom usually eats breakfast very quickly.

Bu sabah kalktığımda babam zaten kahvaltıyı bitirmişti.

My father had already finished breakfast when I got up this morning.

Öğrencilerin okula gitmeden önce kahvaltıyı atlaması yaygındır.

- It is common for students to go to school without eating breakfast.
- It is common for students to skip breakfast before going to school.

Tom 7:30 dan önce kahvaltıyı bitirdi.

Tom finished breakfast before 7:30.

- Kahvaltıyı kaçta yaptın?
- Saat kaçta kahvaltı ettin?

What time did you eat breakfast?

- Bugün kahvaltıyı nerede yapacağız?
- Bugün nerede kahvaltı edelim?

Where shall we have breakfast today?

Eğer bir diyetteysen kahvaltıyı atlamanın sana yardım etmeyeceğini unutma.

Don't forget that, if you are on a diet, skipping breakfast will not help you.

Ben genellikle kahvaltıyı iyi yaparım, öğle yemeğini ise hafif.

I usually eat a big breakfast and a light lunch.