Translation of "Kırmamak" in English

Aynaları kırmamak gerek.

Don't break a mirror.

Onu kırmamak için dikkat etmelisin.

You must take care not to break it.

O, gözlüğü kırmamak için dikkatliydi.

She was careful not to break the glasses.

Yumurtaları kırmamak için dikkatli ol.

- Take care not to break the eggs.
- Be careful not to break the eggs.

- Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.
- Bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.

- Please take care not to break this vase.
- Please be careful not to break this vase.
- Please be careful that you don't break this vase.

Bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.

- Please take care not to break this vase.
- Please be careful not to break this vase.
- Please be careful that you don't break this vase.

Bu yumurtaları kırmamak için dikkatli ol.

Be careful not to break these eggs.

Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.

Please be careful not to break this vase.

Bir şey kırmamak için çok dikkatli olmalıyız.

We need to be very careful not to break anything.

- Gözlükleri kırmamak için özen gösterin.
- Bardakları kırmamaya dikkat edin.

Take care not to break the glasses.

Biz başlamadan önce, bir şey kırmamak için çok dikkatli olmamız gerektiği konusunda herkesin dikkatini çekmek istiyorum.

Before we begin, I'd just like to point out to everyone that we have to be very careful not to break anything.