Translation of "Inceliyor" in English

Yolsuzlukları inceliyor.

using statistical methods.

Saçım inceliyor.

My hair is getting thinner.

Bütün yolları inceliyor.

about our view of justice.

Polis olayı inceliyor.

The police are looking into the incident.

Tom'un saçı inceliyor.

Tom's hair is thinning.

Tom sorunu inceliyor.

Tom is looking into the problem.

Doktor ayağı inceliyor.

The doctor is examining the foot.

Polis onun kayboluşunu inceliyor.

The police are looking into his disappearance.

Tom büyüteçle kayayı inceliyor.

Tom examines the rock with a magnifying glass.

Tom ofisinde evrakları inceliyor.

Tom is in his office looking over papers.

Tom şimdi bunu inceliyor.

Tom is looking into that now.

Büyük bir dehşet içerisinde inceliyor

examines in great horror

Bu arkeologlar antik kalıntıları inceliyor.

These archeologists study ancient ruins.

Mary, Idaho dağlarında kokarcaları inceliyor.

Mary studies skunks in the mountains of Idaho.

O bir sepet üzümü karıştırarak inceliyor.

She is picking over a basket of grapes.