Translation of "Imzaladı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Imzaladı" in a sentence and their english translations:

- Tom sözleşme imzaladı.
- Tom sözleşmeyi imzaladı.
- Tom mukaveleyi imzaladı.

Tom signed the contract.

Dilekçeyi imzaladı.

He signed the petition.

Yasalaşması için imzaladı.

that would include eight pillars.

O çek imzaladı.

He signed the check.

Tom kontratı imzaladı.

Tom signed the contract.

Tom adını imzaladı.

Tom signed his name.

Tom belgeyi imzaladı.

Tom signed the document.

Onlar imzaladı mı?

Did they sign?

Tom onu imzaladı.

Tom has autographed it.

Tom belgeleri imzaladı.

Tom signed the documents.

Tom emirleri imzaladı.

Tom signed the orders.

Tom çeki imzaladı.

Tom signed the check.

Tom tasarıyı imzaladı.

Tom signed the bill.

Tom kağıtları imzaladı.

Tom signed the papers.

Tom dilekçeyi imzaladı.

Tom signed the petition.

- Tom bu sabah kontratı imzaladı.
- Tom bu sabah sözleşmeyi imzaladı.
- Tom bu sabah mukaveleyi imzaladı.

Tom signed the contract this morning.

Tom evrakları isteksizce imzaladı.

Tom reluctantly signed the papers.

Tom bir itiraf imzaladı.

Tom has signed a confession.

Tom sonunda belgeyi imzaladı.

Tom eventually signed the document.

Tom zaten anlaşmayı imzaladı.

Tom has already signed the agreement.

Tom önce sözleşmeyi imzaladı.

Tom signed the contract first.

Tom bir feregat imzaladı.

Tom signed a waiver.

Toplantıdaki herkes dilekçeyi imzaladı.

Everyone at the meeting signed the petition.

Tom zaten sözleşmeyi imzaladı.

- Tom has already signed the contract.
- Tom has signed the contract already.

Onlar barış antlaşması imzaladı.

They signed the peace treaty.

Tom boşanma kağıtlarını imzaladı.

Tom signed the divorce papers.

Onlar bir itiraf imzaladı.

They signed a confession.

Tom konuk defterini imzaladı.

Tom signed the guest book.

Sami, Layla'nın yıllığını imzaladı.

Sami signed Layla's yearbook.

Tom sözleşmeyi onu okumadan imzaladı.

Tom signed the contract without reading it.

Tom yeni bir sözleşme imzaladı.

Tom has signed a new contract.

Tom bir evlilik sözleşmesi imzaladı.

Tom signed a prenup.

Başkan Madison kanun taslağını imzaladı.

President Madison signed the bill into law.

Tom bir gizlilik sözleşmesi imzaladı.

- Tom signed a non-disclosure agreement.
- Tom signed an NDA.

Tom bir kitap anlaşması imzaladı.

Tom signed a book deal.

Birçok ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı.

Numerous countries have signed a nuclear disarmament agreement.

Tom sözleşmeyi dikkatle okuduktan sonra imzaladı.

Tom signed the contract after reading it carefully.

Tom avukatı okuduktan sonra sözleşmeyi imzaladı.

Tom signed the contract after his lawyer read it.

Tom üç yıllık bir sözleşme imzaladı.

Tom signed a three-year contract.

Tom Mary'nin imzalamasını istediği kağıtları imzaladı.

Tom signed the papers that Mary asked him to sign.

10.000'den fazla kişi dilekçeyi imzaladı.

More than 10,000 people signed the petition.

Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.

The two sides signed a peace treaty.

Sami bu sabah birkaç belge imzaladı.

Sami signed a few papers this morning.

Tom, Mary'nin avukatının verdiği tüm belgeleri imzaladı.

Tom signed all the documents Mary's lawyer gave him.

Tom Fransızca dersi için bir sözleşme imzaladı.

Tom signed up for a French class.

Tom bu itirafı gönüllü olarak imzaladı mı?

Did Tom sign that confession voluntarily?

Tom Mary'den aldığı yeni kalemle adını imzaladı.

Tom signed his name with the new pen that he got from Mary.

İki büyük güç gizli bir anlaşma imzaladı.

Two big powers have signed a secret agreement.

Tom az önce yeni bir sözleşme imzaladı.

Tom has just signed a new contract.

Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.

France had signed a secret treaty with Spain.

Rusya Almanya ile kendi barış antlaşması imzaladı.

Russia signed its own peace treaty with Germany.

Tom konserden sonra kendi el yazılarını imzaladı.

After the concert, Tom signed autographs.

Başbakan iki ülke arasında bir ticaret anlaşması imzaladı.

The Prime Minister signed a trade agreement between the two countries.

Bay Johnson aniden fikrini değiştirdi ve sözleşmeyi imzaladı.

Mr Johnson suddenly changed his mind and signed the contract.

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.

Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.

Senato antlaşmayı kabul etti ve Polk onu imzaladı.

The Senate accepted the treaty, and Polk signed it.

Sioux 1868 yılında hükümet ile bir antlaşma imzaladı.

The Sioux had signed a treaty with the government in 1868.

Kanada, Avrupa Birliği ile bir ticaret anlaşması imzaladı.

Canada has signed a trade agreement with the European Union.

Ve en önemlisi İngiltere ve Fransa ile anlaşmalar imzaladı.

confirmed treaties with England and France.

O, yerel üniversitede birkaç gece dersi için sözleşme imzaladı.

She's signed up for a couple of night classes at the local college.

Onlar büyük bir plak şirketiyle üç yıllık bir sözleşme imzaladı.

They signed a three-year contract with a major record company.

Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.

Many countries have signed a treaty to eliminate nuclear weapons.

- Tom sözleşmeyi zaten imzalamış mıydı?
- Tom kontratı önceden imzaladı mı?

Has Tom already signed the contract?

- Anlaşmayı cebren imzaladı.
- Anlaşmaya isteği dışında imza attırıldı.
- Anlaşma ona rızası dışında imzalattırıldı.

He was made to sign the contract against his will.