Translation of "Içmem" in English

0.008 sec.

Examples of using "Içmem" in a sentence and their english translations:

İçki içmem ve sigara içmem.

I don't drink and I don't smoke.

- Ben kahve içmem.
- Kahve içmem.

- I do not drink coffee.
- I don't drink coffee.

Şarap içmem.

I don't drink wine.

Su içmem.

I don't drink water.

Kahve içmem.

- I do not drink coffee.
- I don't drink coffee.

Çay içmem.

I don't drink tea.

Ben içmem.

I don't imbibe.

- Kural olarak içki içmem.
- Genellikle içki içmem.

As a rule, I don't drink.

Ben bira içmem.

I don't drink beer.

Normalde kahve içmem.

As a rule, I don't drink coffee.

Fazla şarap içmem.

I don't drink much wine.

Asla içki içmem.

I never drink.

Ben içki içmem.

I don't drink.

Fazla bira içmem.

- I don't drink much beer.
- I don't drink a lot of beer.

Gazlı içecekler içmem.

I don't drink carbonated drinks.

Asla kahve içmem.

I never drink coffee.

Ben votka içmem!

I don't drink vodka!

Çok içki içmem.

I don't drink a lot.

Ben esrar içmem.

- I don't smoke weed.
- I don't smoke grass.

Ben şimdi içmem.

I don't drink now.

Ben fazla içmem.

I don't drink much.

Ben süt içmem.

I don't drink milk.

Genellikle kahve içmem.

- I usually don't drink coffee.
- I don't usually drink coffee.

Ben onların suyunu içmem.

I don't drink their water.

Öğleden önce içki içmem.

I don't drink before noon.

Yerinde olsam onu içmem.

I wouldn't drink that if I were you.

Ben asla şarap içmem.

I never drink wine.

Asla yalnız içki içmem.

I never drink alone.

Neredeyse hiç içki içmem.

I almost never drink.

Daha fazla bira içmem.

I don't drink more beer.

Asla evde içki içmem.

I never drink at home.

Asla limonla çay içmem.

I never drink tea with lemon.

Ben kırmızı şarap içmem.

I don't drink red wine.

Hayır teşekkürler, ben içmem.

No thanks, I don't drink.

Ben çok şarap içmem.

I don't drink a lot of wine.

Sık sık kahve içmem.

I don't often drink coffee.

Ben genellikle bira içmem.

- I don't often drink beer.
- I don't drink beer often.

Ben asla bira içmem.

I never drink beer.

Neredeyse hiç süt içmem.

I almost never drink milk.

- Ben sigara içmem.
- Sigara kullanmıyorum.

I don't smoke.

Ben çayı asla sütle içmem.

I never drink tea with milk.

İçmem için bir şey yoktu.

There was nothing for me to drink.

Kural olarak ben kahve içmem.

As a rule, I don't drink coffee.

O kadar çok bira içmem.

I don't drink all that much beer.

İçmem ama senin yüzünden sarhoşum.

I don't drink, but I'm drunk because of you.

Kibritim yok çünkü sigara içmem.

I have no matches because I don't smoke.

Hayır, asla sütlü kahve içmem.

No, I never drink coffee with milk.

Ben içmem ve araba kullanmam.

I don't drink and drive.

Ben sık sık şarap içmem.

- I don't often drink wine.
- I don't drink wine often.

Ben çok sık bira içmem.

I don't drink beer very often.

Çok sık beyaz şarap içmem.

I don't drink white wine very often.

Sık sık beyaz şarap içmem.

I don't often drink white wine.

Genelde bu kadar çok içmem.

- I don't usually drink so much.
- I usually don't drink this much.

Ben akşamleyin genellikle kahve içmem.

I don't usually drink coffee in the evening.

Hazır kahve neredeyse hiç içmem.

I hardly ever drink instant coffee.

Hazır kahve genelde hiç içmem.

I almost never drink instant coffee.

Şimdi bir bira içmem lazım.

I need to drink a beer now.

- Sigara içmem seni rahatsız eder mi?
- Sigara içmem sizi rahatsız eder mi?

- Do you mind if I smoke?
- Would you mind if I smoke?
- Does it bother you if I smoke?

- Ben alkol içmem.
- Ben alkol kullanmam.

I don't drink alcohol.

- Çok bira içmiyorum.
- Fazla bira içmem.

- I don't drink much beer.
- I don't drink a lot of beer.

Öyle bir şerefsizin suyunu bile içmem.

I wouldn't even accept kielbasa from a bastard like that.

Öğle yemeğinden önce asla bira içmem.

I never drink beer before lunch.

Ben sodadan başka hiçbir şey içmem.

I never drank anything but soda.

Asla içki içmem ve araba sürmem.

I don't ever drink and drive.

Kahve benim içmem için fazla acıdır.

The coffee is too bitter for me to drink.

- Ben fazla içmem.
- Ben kafayı çekmem.

I don't drink much.

Ben bira içmem. Fakat şarap içerim.

I don't drink beer. I do, however, drink wine.

Ben kahve içmem ama Tom içer.

I don't drink coffee, but Tom does.

- İlacımı almam lazım.
- İlacımı içmem gerekiyor.

I need to take my medicine.

Kumar oynamam, içki ya da sigara içmem.

I don't gamble, drink or smoke.

Benim burada sigara içmem sizi rahatsız ediyor mu?

Does it disturb you for me to smoke here?

Doktorum bana daha çok su içmem gerektiğini söyledi.

My doctor told me that I should drink more water.

Karım genellikle gece kahve içmez ve ben de içmem.

My wife usually doesn't drink coffee at night, and neither do I.

Kalabalık etkinliklerin olduğu zamanlardan başka, ben asla alkol içmem.

Except at big parties, I never drink alcohol.

- Hayır, teşekkür ederim. Kahve içmem.
- Hayır, teşekkür ederim. Kahve içmiyorum.

No, thank you. I don't drink coffee.

- Sigara içmem seni rahatsız eder mi?
- Sigara içsem rahatsız olur musunuz?

Would it bother you if I smoke?