Translation of "Hayvanlar" in English

0.015 sec.

Examples of using "Hayvanlar" in a sentence and their english translations:

Onlar hayvanlar.

They're animals.

Hayvanlar koşar.

Animals run.

Bunlar hayvanlar.

These are animals.

Hayvanlar huzursuzdu.

The animals were restless.

Hayvanlar konuşamaz.

Animals can't speak.

Hayvanlar yırtıcıdır.

Animals are vicious.

hayvanlar mümkün oldu.

animals became possible.

Hayvanlar ateşten korkar.

Animals are afraid of fire.

Hayvanlar öldürülmek zorundaydı.

The animals had to be killed.

Bu hayvanlar samimi.

These animals are friendly.

Hayvanlar oyuncak değildir!

Animals are not toys!

Hayvanlar ormanda yaşar.

Animals inhabit the forest.

Yavru hayvanlar sevimliler.

Baby animals are cute.

Timsahlar gizemli hayvanlar.

Crocodiles are mysterious animals.

Evcil hayvanlar izinlidir.

- Pets are permitted.
- Pets are allowed.

Hayvanlar korku hissedebilir.

Animals can sense fear.

Hayvanlar neden konuşamaz?

Why can't animals talk?

Burada hayvanlar var.

There are animals here.

Hayvanlar bizim arkadaşlarımızdır.

Animals are our friends.

Bütün hayvanlar eşittir.

All animals are equal.

Çiftlikte hayvanlar vardı.

There were animals in the farm.

Evcil hayvanlar harika.

Pets are wonderful.

- Hayvanlar birbiri ardına öldü.
- Hayvanlar birbiri ardına öldüler.

One after another, the animals died.

- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

Wild animals live in the forest.

- Hayvanlar gök gürültüsü tarafından korkutuldular.
- Hayvanlar gök gürültüsünden korktular.

The animals were scared by the thunder.

Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.

All animals are equal, but some animals are more equal than others.

- Bu kitap hayvanlar hakkında.
- Bu, hayvanlar üzerine bir kitap.

- It's a book on animals.
- This book is about animals.

hayvanlar muhteşemdir, insanlar korkunçtur.

animals are wonderful, humans are terrifying.

Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,

[Leif] The orangutans are a solitary, semi-solitary animal

Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda

Because, you know, when we actually look at the animal kingdom,

Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor,

The animals feed near the surface,

O hayvanlar doğada yaşayamayıp

those animals can't live in nature

Hayvanlar üzerinde deney yaptım.

I experimented on animals.

Hayvanlar fındık toplamakla meşguldü.

The animals were busy collecting nuts.

Bazı hayvanlar ateşten korkar.

Some animals are afraid of fire.

Hayvanlar içgüdülerini takip eder.

Animals follow their instincts.

Bazı hayvanlar geceleri aktiftir.

Some animals are active at night.

Yabanî hayvanlar ormanda yașar.

Wild animals live in forests.

Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.

Wild animals live in the jungle.

Hayvanlar hakkındaki fıkraları seviyorum.

- I love jokes about animals.
- I love animal jokes.

Hayvanlar evleri işgal etti.

Animals invaded the houses.

Dinozorlar sıcakkanlı hayvanlar mıydı?

Were dinosaurs warm-blooded?

Sadece hayvanlar kürk giymeli.

Only animals should wear fur.

Hayvanlar zaten yeterince yedi.

The animals already ate enough.

Hayvanlar cansız nesneler değildir.

Animals are not lifeless objects.

Avustralya'da nadir hayvanlar var.

There are rare animals in Australia.

Bazı hayvanlar cinsiyet değiştirir.

Some animals change gender.

Hayvanlar kendi içgüdülerini izlerler.

Animals follow their instincts.

Bazı hayvanlar yavrularını yerler.

Some animals eat their young.

Hayvanlar vegan olmayı seçemez.

Animals can't choose to be vegan.

Bu kitap hayvanlar hakkında.

This book is about animals.

- Hangi hayvanlar kış uykusuna yatar?
- Kış uykusuna yatan hayvanlar hangileridir?

What animals hibernate?

- Bazı vahşi hayvanlar yok olma eşiğinde.
- Bazı vahşi hayvanlar tükenme eşiğinde.

Some wild animals are on the verge of extinction.

hayvanlar sessiz, sakin ve güvenilirdir

that animals are safe, quiet and to be trusted,

O hayvanlar Kuzey yarımkürede görülebilir.

Those animals can be seen in the Northern Hemisphere.

Şu adalarda hangi hayvanlar yaşar?

What animals inhabit those islands?

Bazı hayvanlar kafeste tutulduğunda yavrulamazlar.

Some animals will not breed when kept in cages.

Bazı hayvanlar tırmanmada çok iyidirler.

Some animals are very good at climbing.

Bazı hayvanlar gece çok aktiftir.

Some animals are very active at night.

O, çeşitli evcil hayvanlar besledi.

She kept various kinds of pets.

Hayvanlar hakkında bir kitap okuyorum.

- I am reading a book about animals.
- I'm reading a book about animals.

Hayvanlar içgüdüsel olarak hareket eder.

Animals act on instinct.

Tom vahşi hayvanlar tarafından öldürüldü.

Tom was killed by wild animals.

Çikolata bazı hayvanlar için zehirlidir.

Chocolate is toxic to many animals.

Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.

Animals act according to their instincts.

Hayvanlar çok küçük kafeslerde tutuluyor.

The animals are kept in very small cages.

Bütün bebek hayvanlar şirin değil.

Not all baby animals are cute.

Bu hayvanlar yok olmanın eşiğindedirler.

These animals are on the verge of extinction.

Bu hayvanlar farklı yönlere gidiyor.

These animals are going in different directions.

Akıllı hayvanlar insanlara yardım edebilir.

Intelligent animals can help people.

Su aygırları zararsız hayvanlar mıdır?

Are hippopotamuses harmless animals?

Bu, hayvanlar üzerine bir kitap.

It's a book on animals.

Avustralya'da çok ender hayvanlar vardır.

There are very rare animals in Australia.

Bu hayvanlar şunlardan daha iyidir.

These animals are better than those ones.

Burada ne tür hayvanlar bulabilirim?

What type of animals can I find here?

Hayvanlar hakkında bir kitap aldım.

I bought a book about animals.

Buralarda ne tür hayvanlar yaşarlar?

What kind of animals live around here?

Bazı hayvanlar fırtınanın geleceğini hissedebilir.

Some animals can sense the coming of a storm.

Biz hayvanız ve hayvanlar insan.

We are animals, and animals are humans.

Hayvanlar karda yürürken iz bırakırlar.

Animals leave tracks when they walk in the snow.

Evcil hayvanlar çok pahalı olabilirler.

Pets can be very expensive.

Bu hayvanlar çok cana yakın.

These animals are very friendly.

Hayvanlar hakkında çok şey biliyorum.

I know a lot about animals.

- O vahşi hayvanlar hakkında çok şey bilir.
- Vahşi hayvanlar konusunda bilgisi çoktur.

He knows a lot about wild animals.

- Bu hayvanlar da çok cana yakın.
- Bu hayvanlar cana da çok yakın.

These animals are very friendly, too.

Ve hayvanlar insanların bir özelliğine indirilmiş.

and the animals are reduced to attributes of the humans.

Hayvanlar için de insanlar için de,

For both animals and people,

Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.

These associations hold true even for animals.