Translation of "Gözümde" in English

0.003 sec.

Examples of using "Gözümde" in a sentence and their english translations:

Gözümde bir şey var.

- There is something in my eye.
- There's something in my eye.

Benim gözümde o hatalıdır.

In my eyes, he is wrong.

Kafamı çarptım, gözümde şimşekler çaktı.

I hit my head and saw stars.

Benim gözümde sen bir kahramansın.

You're a hero in my book.

Bu kitap benim gözümde çok kıymetlidir.

I have a high opinion of this book.

Benim sağ gözümde bir seğirme var.

I have a twitch in my right eye.

- Seni özlüyorum.
- Burnumda tütüyorsun.
- Gözümde tütüyorsun.

I long for you.

Benim sol gözümde bir karıncalanma hissi var.

I have a prickling sensation in my left eye.

Bu sabah sol gözümde bir ağrı vardı fakat şimdi daha az ağrılı.

This morning I had a pain in my left eye, but it is less painful now.