Translation of "Ekmeğe" in English

Un ekmeğe dönüştürülür.

Flour is made into bread.

Peyniri ekmeğe sürerim.

I spread cheese on bread.

Pirinci ekmeğe tercih ederim.

I prefer rice to bread.

Tom ekmeğe tereyağı sürüyor.

Tom is spreading butter on the bread.

Ben onları ekmeğe sürmem.

I don't spread them on bread.

Ben ekmeğe yağ sürüyorum.

I'm buttering the bread.

Tom bir dilim ekmeğe yağ sürdü.

Tom buttered a slice of bread.

Tom bir dilim ekmeğe çilek reçeli sürdü.

Tom spread some strawberry jam on a slice of bread.

Bu yiyeceği yemek için ekmeğe ihtiyacımız yok.

We don't need bread to eat this dish.

Şimdiye kadar ilk defa ekmeğe kırmızı biber sürüştürdüm.

This is the first time I've ever spread chili on bread.

- Pirinci ekmeğe tercih ederim.
- Pirinci ekmekten daha çok severim.

- I prefer rice to bread.
- I like rice more than bread.
- I like rice more than I like bread.

- Tom işe yaramazın tekidir.
- Tom'un ne zeytine faydası olur ne ekmeğe.
- Tom bir halta yaramaz.
- Tom'dan ne köy olur ne kasaba.
- Tom'dan bir cacık olmaz.

Tom is completely useless.