Translation of "Eğlendiğini" in English

Eğlendiğini umuyorum.

I hope you have fun.

Tom'un eğlendiğini düşünüyorum.

- I think Tom is enjoying himself.
- I think that Tom is enjoying himself.

Çok eğlendiğini umuyorum.

I hope you have a great time.

Tom eğlendiğini söylüyor.

Tom says he's having fun.

Tom eğlendiğini söyledi.

- Tom said he was having fun.
- Tom said that he was having fun.

Tom'un eğlendiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom was amused.
- I don't think that Tom was amused.

Tom'un eğlendiğini biliyorum.

- I know Tom was amused.
- I know that Tom was amused.

Tom'un eğlendiğini düşünüyor musun?

Do you think Tom is having fun?

Tom'un çok eğlendiğini umuyorum.

I hope Tom is having a lot of fun.

Tom Mary'nin eğlendiğini söyleyebilirdi.

Tom could tell that Mary was having fun.

Ben hepsinin eğlendiğini umuyorum.

I hope they all have fun.

Tom çok eğlendiğini söylüyor.

Tom says he had a very good time.

Tom, Mary'nin eğlendiğini düşünmüyor.

Tom doesn't think that Mary is having fun.

Tom Mary'nin eğlendiğini düşünmüyordu.

Tom didn't think that Mary was having fun.

Tom Mary'nin eğlendiğini söyledi.

- Tom said that Mary was enjoying herself.
- Tom said Mary was enjoying herself.

Tom Mary'nin eğlendiğini düşündü.

- Tom thought that Mary was having fun.
- Tom thought Mary was having fun.

Tom, Mary'nin eğlendiğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary was having fun.
- Tom thinks that Mary was having fun.

Tom, Mary'nin eğlendiğini söyledi.

- Tom said Mary was having fun.
- Tom said that Mary was having fun.

Tom da eğlendiğini söyledi.

- Tom said he was having fun, too.
- Tom said that he was having fun, too.

Tom gerçekten eğlendiğini söyledi.

Tom said that he was really enjoying himself.

Tom çok eğlendiğini söyledi.

Tom said that he was very amused.

Tom'un tekrar eğlendiğini görmek harika.

It's great to see Tom having fun again.

Tom seninle çok eğlendiğini söyledi.

- Tom said he had a great time with you.
- Tom said that he had a great time with you.

Tom'un ne kadar eğlendiğini gördüm.

I saw how much Tom was enjoying himself.

Senin ve Tom'un eğlendiğini umuyorum.

- I hope you and Tom have a good time.
- I hope that you and Tom have a good time.

Tom, Mary'nin çok eğlendiğini söyledi.

- Tom said that Mary was having a lot of fun.
- Tom said Mary was having a lot of fun.

Tom, Mary'nin partinizde eğlendiğini söyledi.

Tom said that Mary had fun at your party.

Tom, Mary'nin eğlendiğini düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought Mary was having fun.
- Tom said that he thought Mary was having fun.

Tom'un bunu yaparak eğlendiğini biliyordum.

- I knew Tom wouldn't have fun doing that.
- I knew that Tom wouldn't have fun doing that.

Tom gerçekten çok eğlendiğini söyledi.

Tom said that he was really having much fun.

Bu kadar çok eğlendiğini görmek harika.

It's great to see you're having so much fun.

Tom'a ne kadar eğlendiğini söyledin mi?

Did you tell Tom how much fun you had?

Tom Fransızca öğrenirken çok eğlendiğini söylüyor.

Tom says he's having a lot of fun learning French.

Tom onun partide eğlendiğini Mary'nin yüzüne gülümsemeyle söyleyebildi.

Tom could tell by the smile on Mary's face that she had had a good time at the party.

Tom Mary'ye, John'un olup bitenlerle eğlendiğini düşündüğünü söyledi.

Tom told Mary that he thought John was amused by what was going on.