Translation of "Dokunduğunu" in English

Ayaklarıma bir şey dokunduğunu hissettim.

I felt something touch my feet.

Boynuna bir şeyin dokunduğunu hissetti.

She felt something touch her neck.

O, birinin arkasına dokunduğunu hissetti.

She felt someone touch her back.

Ayağıma bir şey dokunduğunu hissettim.

I felt something touch my foot.

Tom birisinin omzuna dokunduğunu hissetti.

- Tom felt somebody touch his shoulder.
- Tom felt someone touch his shoulder.

Tom birisinin koluna dokunduğunu hissetti.

Tom felt somebody touch his arm.

O bir şeyin omzuna dokunduğunu hissetti.

He felt something touch his shoulder.

O bir şeyin eline dokunduğunu hissetti.

She felt something touch her hand.

Tom birinin hafifçe omuzuna dokunduğunu hissetti.

Tom felt someone tap him on the shoulder.

Tom bir şeyin koluna dokunduğunu hissetti.

Tom felt something touch his arm.

Leyla, Sami'nin parmak uçlarının, omzunun arkasına dokunduğunu hissetti.

Layla felt Sami's fingertips touching the back of her shoulder.

Henüz anne karnındaki ceninlerin dahi yüzlerine dokunduğunu biliyoruz.

We know that even foetuses still in the womb of their mothers touch their faces.