Translation of "Dansı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Dansı" in a sentence and their english translations:

O dansı bilmiyorum.

I do not know that dance.

- Tom bir zafer dansı yaptı.
- Tom zafer dansı yaptı.

Tom did a victory dance.

Jenny samba dansı yapıyor.

Jenny dances the samba.

Tom'un dansı ilerledi mi?

Has Tom's dancing improved?

Bu dansı alabilir miyim?

May I have this dance?

Tom'un dansı fena değil.

Tom's dancing isn't bad.

Bu dansı bana lütfeder misiniz?

Can I have this dance?

Kendime step dansı yapmayı öğretiyorum.

I'm teaching myself to tap dance.

Mambo dansı yapabileceğini düşünüyor musun?

Do you think you can dance the mambo?

Dansçı bir dansı dans eder.

The dancer dances a dance.

Tom tango dansı yapmayı öğreniyor.

Tom is learning to dance the tango.

Bu dansı pelvik taban kaslarımızla yapıyoruz.

We do this dance with the pelvic floor muscles.

Üç dansçı zor dansı dans etti.

Three dancers danced the difficult dance.

- Direk dansı öğreniyor.
- Pole dancing öğreniyor.

She is learning pole dancing.

Bu dansı nasıl yapacağını biliyor musun?

Do you know how to do that dance?

Püsküller ve çubukların şiirsel bir dansı gibi.

It's like a lyrical dance of tassels and sticks.

Genç bir kızken step dansı yapmayı öğrendim.

I learned to tap dance when I was a young girl.

Bir balo dansı için bana katılır mısın?

Would you join me for some ballroom dancing?

Çünkü bu tanrıça dansı sırasında vücudumun her hücresiyle

Because in every cell of my body during this Goddess dance,

Tom Mary'yi jig dansı yaparken gördüğünde kahkahalara boğuldu.

Tom burst out laughing when he saw Mary dancing a jig.

Tom, haftada iki kez tepinme dansı dersleri alır.

Tom takes tap dancing lessons twice a week.

Mary daha yeni bir halk dansı dersine başladı.

Mary just started a folk dancing class.

Tom sınıf arkadaşlarını dansı erteleme hakkındaki fikirlerini değiştirmeleri için ikna edemedi.

Tom couldn't persuade his classmates to change their minds about postponing the dance.