Translation of "Düşürmeye" in English

0.003 sec.

Examples of using "Düşürmeye" in a sentence and their english translations:

Maliyeti düşürmeye çalışıyorlar.

- They are trying to keep costs down.
- They're trying to keep costs down.

Giderlerini düşürmeye çalıştı.

She tried to lower her expenses.

Maliyetleri düşürmeye çalışmalıyız.

We must try to bring down costs.

Tilkiyi tuzağa düşürmeye çalıştık.

We tried to trap the fox.

Tom giderlerini düşürmeye çalışıyor.

Tom has been trying to lower his expenses.

Tom maliyetleri düşürmeye çalışıyor.

Tom has been trying to cut costs.

Ben seni telaşa düşürmeye niyetlenmedim.

I didn't intend to alarm you.

Böyle bir küçük düşürmeye nasıl katlanabilirsin?

How can you bear such a humiliation?

... onları faiz oranını düşürmeye zorlayıp para bastırdı.

forced them to lower the interest rates and start printing money.

Hiçbir hükümet kendi kendine değerini düşürmeye karar veremez.

Here, no government can decide, by itself, how to devaluate it.

Bütçeyi gözden geçirdim ve maliyetleri düşürmeye karar verdim.

I reviewed the budget, and decided to cut costs.

Asla düşürmeyeceğini açıkladı. Başka bir deyişle Fransız kamu harcamalarını düşürmeye kararlı.

retirement age. In other words, he is really commited to reduce French public spending.

- Siz insanlardan dünyevi dürtüleri bırakmanız isteniyor.
- Siz insanlar dünyevi dürtüleri düşürmeye teşvik edilmektedir.

You people are urged to drop the earthly impulse.