Translation of "Bisikletin" in English

0.011 sec.

Examples of using "Bisikletin" in a sentence and their english translations:

- Bir bisikletin var mı?
- Bisikletin var mı?

- Do you have a bicycle?
- Have you got a bike?
- Do you have a bike?

Bisikletin var mı?

Have you got a bike?

Bisikletin kaç yaşında?

How old is your bicycle?

Bisikletin ne renk?

What color is your bicycle?

Senin bisikletin, benimkine benziyor.

Your bicycle is similar to mine.

Bir bisikletin yok mu?

- Don't you have a bicycle?
- Don't you have a bike?

Bu bisikletin onarılması gerekiyor.

- This bicycle needs repairing.
- This bike needs to be repaired.

Araba bisikletin yerini aldı.

- Cars took the place of bicycles.
- The car replaced the bicycle.

Bisikletin pedallarına sıkıca asılıyordu.

He was pumping the pedals of the bicycle hard.

Bu senin bisikletin mi?

- Is this your bicycle?
- Is this your bike?

Senin bisikletin kendiminkine benziyor.

Your bicycle is similar to mine.

Şu senin bisikletin mi?

Is that your bicycle?

Bisikletin benimkinden nasıl farklı?

How is your bicycle different from mine?

Kaç tane bisikletin var?

- How many bikes do you have?
- How many bicycles do you have?

O senin bisikletin mi?

- Is that your bike?
- Is that bike yours?

Bisikletin benimkinden daha pahalıydı.

Your bicycle was more expensive than mine.

Bisikletin tamire ihtiyacı var.

The bicycle needs repair.

Senin bisikletin benimkinden daha iyi.

- Your bike is better than mine.
- Your bicycle is better than mine.

O bisikletin fiyatı çok yüksekti.

The price of that bicycle was too high.

Bu bisikletin kimin olduğunu biliyorum.

I know whose bicycle this is.

"Senin bisikletin yapısı aşınmış o zaman."

He said, "Yeah, that's frame fatigue."

- Bisikletin var mı?
- Bisikletiniz var mı?

- Do you have a bicycle?
- Do you have a bike?

Doğum günün için bir bisikletin olacaktır.

You shall have a bicycle for your birthday.

Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.

A unicycle has one wheel.

Bu bisikletin kime ait olduğunu bilmiyorum.

I don't know who this bicycle belongs to.

Hangi bisikletin Tom'un olduğunu merak ediyorum.

I wonder which bicycle is Tom's.

Çalınan bisikletin ona ait olduğu belli oldu.

It became clear that the stolen bicycle belonged to him.

- O, sizin bisikletiniz mi?
- Senin bisikletin mi?

Is it your bike?

O senin bisikletin değil, değil mi, Tom?

- That's not your bicycle, is it, Tom?
- That isn't your bicycle, is it, Tom?

Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..

I learned how to ride a bike when I was six years old.

Bu iki bisikletin kaça mal olduğunu bilmiyorum.

I don't know how much those two bikes cost.

Bu bisikletin beklediğim kadar çok maliyeti yoktu.

This bicycle didn't cost as much as I expected.

Ödünç alabileceğim fazladan bir bisikletin var mı?

- Do you have an extra bicycle I could borrow?
- Do you have an extra bicycle that I could borrow?

Tek tekerlekli bir bisikletin sadece bir tekeri vardır.

A unicycle has only one wheel.

O bir bisikletin yanı sıra bir motosiklet sürebilir.

She can ride a motorcycle, not to mention a bicycle.

Bir bambu bisikletin nasıl yapıldığıma dair yönergeler aldık.

We received instructions on how to make a bamboo basket.

- Bisiklete binebilir misin?
- Bir bisikletin nasıl kullanılacağını biliyor musun?

Do you know how to ride a bicycle?

- Bu bisikletin bir tarafı bozuk.
- Bu bisiklette bir sorun var.

Something is wrong with this bicycle.

- Tom bisikletin önünü kaldırdı.
- Tom motorun önünü kaldırdı.
- Tom tek teker yaptı.
- Tom ön kaldırdı.

Tom did a wheelie.