Translation of "Birbirimizden" in English

Birbirimizden hoşlanıyoruz.

We dig each other.

Birbirimizden hoşlanmadık.

We didn't like each other.

Birbirimizden uzaklaştık.

We moved away from each other.

birbirimizden ayrılmış durumdayız.

we are separated from each other.

Birbirimizden nefret ediyoruz.

We hate each other.

Sırları birbirimizden saklamamalıyız.

We shouldn't keep secrets from each other.

Birbirimizden saklımız yok.

We have no secrets from each other.

Birbirimizden uzakta yaşıyoruz.

We live far away from each other.

Birbirimizden birçok şey öğrenebiliriz.

We could learn a lot from each other.

Birbirimizden çok şey öğrenebiliriz.

We can learn many things together.

Biz birbirimizden biraz sıkıldık.

We got a little bored with each other.

Biz hepimiz birbirimizden hoşlanıyoruz.

We all care for one another.

Biz birbirimizden özür diledik.

We apologized to each other.

Biz üçümüz birbirimizden ayrılmayacağız.

We three will stick together.

Tom'la birbirimizden özür diledik.

Tom and I apologized to each other.

Tom ve ben birbirimizden hoşlanmadık.

Tom and I didn't like each other.

Biz birbirimizden kilometrelerce uzakta yaşıyoruz.

We live many miles distant from each other.

Birbirimizden öğreneceğimiz çok şeyimiz var.

We have a lot to learn from each other.

Görüş olarak birbirimizden hafifçe ayrılıyoruz.

We had a slight difference of opinion.

Sen ve ben birbirimizden çok farklıyız.

You and I are very different from each other.

Tom ve ben birbirimizden çok farklıyız.

Tom and I are very different from each other.

Tom ve ben birbirimizden nefret ederiz.

Tom and I detest each other.

Tom ve ben birbirimizden nefret ediyoruz.

Tom and I hate each other.

Tom'un ve benim birbirimizden hiç sırrımız yok.

Tom and I have no secrets from each other.

Tom ve ben birbirimizden gerçekten nefret ediyoruz.

Tom and I really hate each other.

Birbirimizden ayrı olarak biraz zaman geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

I think we should spend some time apart from each other.

Onlar bizden vazgeçmiş olsa bile biz birbirimizden ve çocuklarımızdan

The thing is we cannot afford to give up on each other or on our kids,

Biz şimdi iyi arkadaşlarız ama birbirimizden hoşlanmadığımız bir zaman vardı.

- We are good friends now, but there was a time when we didn't like each other.
- We're good friends now, but there was a time when we didn't like each other.

Tom ve ben şimdi iyi arkadaşız fakat ilk tanıştığımızda birbirimizden hoşlanmamıştık.

- Tom and I are good friends now, but we didn't like each other the first time we met.
- Tom and I are good friends now, but we didn't like each other the first time that we met.