Translation of "Beklemez" in English

- Zaman kimseyi beklemez.
- Zaman hiç kimse için beklemez.

Time waits for no one.

Fırsat hiç kimseyi beklemez.

Opportunity waits for no one.

Tom hiç kimseyi beklemez.

Tom doesn't ever wait for anybody.

Hiçbir tren, yolcular için beklemez.

No train would wait for passengers.

Zaman ve gelgit, kimseyi beklemez.

Time and tide wait for no man.

Tom kolay kolay kimseyi beklemez.

- Tom hardly ever waits for anyone.
- Tom hardly ever waits for anybody.

- Tom bizi beklemeyecek.
- Tom bizi beklemez.

Tom won't wait for us.

Tom onun partisinde olmamı gerçekten beklemez, değil mi?

Tom doesn't really expect me to be at his party, does he?

Tom Mary'den asla yalansız dolansız bir cevap beklemez.

Tom never expects a straight answer from Mary.

- Tom muhtemelen bizi beklemeyecektir.
- Tom büyük ihtimalle bizi beklemez.

Tom likely won't wait for us.

Her zaman bir kötümserden ödünç para al; o, geri ödenmesini beklemez.

Always borrow money from a pessimist; he doesn't expect to be paid back.

Oraya zamanında varacağından emin olmalısın. Eğer geç kalırsan, Tom on dakikadan fazla beklemez.

You should make sure that you get there on time. Tom won't wait more than ten minutes if you are late.