Translation of "Beğendiğini" in English

Onu beğendiğini biliyordum.

I knew you'd like that.

Tom saçımı beğendiğini söyledi.

Tom said that he liked my hair.

Tom, filmi beğendiğini söyledi.

- Tom said he liked the movie.
- Tom said that he liked the movie.

Tom fikri beğendiğini söyledi.

- Tom said he likes the idea.
- Tom said that he likes the idea.

Tom fikri beğendiğini söylüyor.

Tom says that he likes the idea.

Bana fikrimi beğendiğini söyledi.

She told me she liked my idea.

- Tom onu çok beğendiğini söyledi.
- Tom bunu çok beğendiğini söyledi.

- Tom said that he liked it a lot.
- Tom said he liked it a lot.

O gerçekten beni beğendiğini söyledi.

He said that he really liked me.

Tom yeni halıyı beğendiğini söyledi.

- Tom said he liked the new carpet.
- Tom said that he liked the new carpet.

Tom, Mary'nin onu beğendiğini düşünüyordu.

- Tom thought that Mary liked him.
- Tom thought Mary liked him.

Onun beni beğendiğini düşünüyor musun?

Do you think he likes me?

Tom benim fikrimi beğendiğini söyledi.

- Tom said he liked my idea.
- Tom said that he liked my idea.

Tom'un neden onu beğendiğini anlayabiliyorum.

I can see why Tom likes that.

Buradaki herkesin Tom'u beğendiğini sanmıştım.

- I thought everyone here liked Tom.
- I thought that everyone here liked Tom.
- I thought that everybody here liked Tom.
- I thought everybody here liked Tom.

Mary bana gösteriyi beğendiğini söyledi.

Mary told me she enjoyed the show.

Tom tişörtümün rengini beğendiğini söyledi.

- Tom said he liked the color of my T-shirt.
- Tom said that he liked the color of my T-shirt.

Tom onu çok beğendiğini söyledi.

- Tom said that he liked it a lot.
- Tom said he liked it a lot.

Onu beğendiğini söyle. Korkma. Seni ısırmaz.

Tell him you like him. Don't be afraid. He won't bite you.

Tom'un sana verdiği şeyi beğendiğini biliyorum.

- I know you liked what Tom gave you.
- I know that you liked what Tom gave you.

Mary, Tom'un gönderdiği çiçekleri beğendiğini söyledi.

Mary said she liked the flowers that Tom sent her.

Tom'a yeni işini nasıl beğendiğini sordum.

I asked Tom how he liked his new job.

O filmi çok insanın beğendiğini sanmıyorum.

- I don't think that many people liked that movie.
- I don't think many people liked that movie.

- Resmimi kimin beğendiğini merak ediyorum.
- Fotoğrafmı kim beğenmiş, merak ediyorum.

I wonder who liked my picture.

Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.

- Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.
- Tom said that he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.

- Bu iki kızdan hangisini sevdiğini biliyorum.
- Bu iki kızdan hangisini beğendiğini biliyorum.
- Bu iki kızın hangisinden hoşlandığını biliyorum.

I know which of these two girls you like.