Translation of "Başkalarına" in English

0.006 sec.

Examples of using "Başkalarına" in a sentence and their english translations:

Başkalarına güvenmemelisiniz.

- You should not rely on others.
- You shouldn't rely on others.

Başkalarına zarar verme.

Do no harm to others.

Başkalarına samimi davranmalıyız.

We should treat others with sincerity.

Başkalarına sordunuz mu?

Have you asked the others?

Başkalarına sabırlı olun.

Be patient with others.

İnançlarınızı başkalarına dayatmayın.

Don't impose your beliefs on other people.

- Başkalarına yardım etmeyi öğren.
- Başkalarına yardım etmeyi öğrenin.

Learn to help others.

Başkalarına, hastalıklarını yönetmeleri konusunda

If, on the other hand, you are trying to help others

çünkü deneyimini başkalarına aktaramadı.

because he couldn't communicate it.

Başkalarına limit koyabildiğimiz gibi

But just as we can put limits on others,

Hem de başkalarına yapıyoruz.

and we do it to others.

Başkalarına karşı nazik olmalısın.

You must be kind to others.

Başkalarına gülmek iyi değildir.

It is not good to laugh at others.

Başkalarına bağımlı olmak tabudur.

Depending on others is taboo.

Başkalarına yardım etmekten hoşlanırım.

I like helping others.

Başkalarına çok fazla güvenme.

Don't depend too much on others.

Tom başkalarına güvenmeyi sevmez.

Tom doesn't like to rely on others.

O başkalarına karşı anlayışlıdır.

She is considerate of others.

Başkalarına yardım etmeyi severim.

I love to help others.

İnsan başkalarına saygı göstermeli.

One should respect others.

Başkalarına saygı göstermek gerekli.

Respecting others is required.

Başkalarına çok bağımlı olmayın.

Don't be too dependent on others.

Başkalarına güvenmek hoşuma gitmiyor.

I don't like to rely on others.

Önce başkalarına servis et.

Serve others first.

Yardım için başkalarına bağımlı olmamalısınız.

You mustn't depend on others for help.

Kendine yapılmasını istemediğini başkalarına yapma.

Do to others as you would be done by.

Onlar da başkalarına adil olmalıdır.

They should also be fair to others.

Başkalarına saygı göstermeyi öğrenmedin mi?

Have you not learned to respect others?

O, başkalarına yardım etmeye istekliydi.

He was willing to help others.

Başkalarına çok fazla bağımlı olmamalısın.

You shouldn't depend on others too much.

Sık sık başkalarına yardım eder.

He often helps others.

Tom başkalarına yardım etmeyi sever.

Tom likes helping others.

Kendisini başkalarına yardım etmeye adadı.

She committed herself to helping others.

Mary başkalarına yardım etmeyi sever.

Mary likes helping others.

Kirletenler başkalarına yükledikleri masrafları ödemeliler.

Polluters should pay the costs that they impose on others.

Kahramanlar cesur, yiğit, başkalarına önderlik edebilen,

Heroes are brave, they're courageous, they're capable of leading others,

Her zaman başkalarına hizmet etmeye çalışmalıyız.

We must always try to serve others.

Akademisyen öğrenciler sınıfta başkalarına yardımcı oldu.

The academically talented students helped others in the classroom.

O başkalarına karşı nazik olmamı söyledi.

He told me to be kind to others.

Başkalarına soru sormayacak kadar çok gururludur.

He is too proud to ask others any question.

Başkalarına yardım etmek, kendine yardım etmektir.

To help others is to help yourself.

Başkalarına bağlı olmak sık sık gereklidir.

It is often necessary to depend upon others.

Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.

- Those who live in glass houses should not throw stones.
- Those who live in glass houses shouldn't throw stones.

Başkalarına karşı samimi davranmayı zor bulurdum.

- I found it difficult to be kind to others.
- It was hard for me to act pleasantly to others.

USB sürücümü asla başkalarına ödünç vermem.

I never lend my USB drive to others.

Tom sık sık başkalarına yardım eder.

Tom often helps others.

Her zaman başkalarına yardımcı olmaya çalışmalıyız.

We should always try to help others.

- Diğerlerine saygı gösteremeliyiz.
- Başkalarına saygı duymalıyız.

We must respect others.

Misyon başkalarına hizmet vermeye devam etmektedir.

The mission remains to serve others.

Katılımcıların başkalarına saygılı cümleler eklemeleri gerekir.

Contributors should add sentences that are respectful of others.

Tom bana başkalarına kibar olmamı söyledi.

Tom told me to be kind to others.

Başkalarına karşı nazik olmayı zor buldum.

I found it difficult to be kind to others.

O, bütün oyuncak bebeklerini başkalarına verdi.

She gave away all her dolls.

Tom başkalarına yardım etmeyi sevdiğini söyledi.

- Tom said he likes to help others.
- Tom said that he likes to help others.

- Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
- Başkalarına çok fazla güvenmemelisin.
- Başkalarına çok fazla bel bağlamamalısın.

You must not depend so much on others.

- Başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran.
- Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.

- Do unto others as you would have them do unto you.
- Do unto others as you would have others do unto you.

Cankurtaran başkalarına yardım etmeye her zaman hazırdır.

The lifeguard is ever ready to help others.

Arkadaşım Kei güzel, ama başkalarına saygılı değil.

My friend Kei is beautiful, but she is not considerate to others.

Sana yapmalarını istediğin gibi başkalarına da yap.

Do unto others as you would like them to do unto you.

Tom başkalarına aldırış etmeden kendi işiyle uğraşıyor.

Tom is off doing his own thing.

Bütün hayatımı başkalarına yardım etmeye çalışarak geçirdim.

I've spent my whole life trying to help others.

Tom her zaman başkalarına yardımcı olmaya isteklidir.

Tom is always willing to help others.

Kendine davrandığın gibi başkalarına da öyle davran.

Do unto yourself as you do unto others.

Biz her zaman başkalarına yardım etmeye çalışmalıyız.

We must always try to help others.

Tom bana başkalarına karşı saygılı davranmamı söyledi.

Tom told me to treat others with respect.

Ben her zaman başkalarına yardım etmeye çalışırım.

I always try to help others.

Tom başkalarına yardım ederek çokça zaman geçirir.

Tom spends a lot of time helping others.

Öyleyse neden bugün başlayıp yarın başkalarına yaymıyorsunuz bunu?

So, why not start today and spread the word to others tomorrow?

Tom her zaman başkalarına yardım etmek için istekliydi.

Tom was always willing to help others.

Kendi inançlarımızı başkalarına zorla kabul ettirmekten kaçmaya çalışmalıyız.

We should try to avoid imposing our own beliefs on others.

Bir köpeği başkalarına saldırtma yoksa o seni ısırabilir.

Don't sic a dog on others or he might bite you.

Başkalarına yardım etmeyi istemeye doğal bir arzumuz var.

We have a natural desire to want to help others.

Başkalarına yardım etmek asla boşa geçmiş zaman değildir.

Helping others is never a waste of time.

- Sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına aynı şekilde davran.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.

- Do unto others as you would have them do unto you.
- Do unto others as you would have others do unto you.

Ancak avantajını takip edemedi ve savaşın taktiksel idaresini başkalarına

But he failed to follow up his advantage, and left the tactical handling of the battle

Değiştiğimi fark ettim. Bana, başkalarına karşı hassas olmayı öğretiyordu.

I realized I was changing. She was teaching me to become sensitized to the other.

Tom, başkalarına yardım etmek için yola çıkan kişi türüdür.

Tom is the type of person who goes out of his way to help other people.

Benim ülkemde, insanlar kendilerinden daha akıllı olan başkalarına katlanamazlar.

In my country, people can't stand others who are more intelligent than them.

Başkalarına güzel bir şekilde davranmak benim için çok zordu.

It was hard for me to act pleasantly to others.

Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.

Try rewarding yourself and not relying on others for reward.

Latinler başkalarına el pençe divan dururken, kendilerini incelikle tanıtamaz!

Latinos can't promote themselves gracefully, kowtowing to others!

Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.

And I've also got to pay the grocer, the greengrocer, the bakery, the dairy and what have you.

Bazı insanların bu dünyadaki varoluş amacı başkalarına ibret olmaktır.

Some people are put on this earth to serve as a warning to others.

Başkalarına yardım ettikten sonra aldığımız iyi duygu gerçek bir hediyedir.

The good feeling that we get after we help others is a true gift.

Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.

To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin.

Güzel anıları var ve anıları ciddiye alıyorlar ve onları başkalarına aktarıyorlar.

good memories and they take memories seriously, and they pass them on.

Biz başkalarına kendi dilsel normlarını empoze etmeye çalıştığımızda biz antidemokratik miyiz?

Are we undemocratic when we try to impose our own linguistic norms on others?

Başkalarına yardım etmek için hiç de fazla zaman harcıyor gibi görünmüyorsun.

You never seem to spend much time helping others.

İnsanlar başkalarına "idiot" dedikleri zaman, aslında çoğunlukla "Ben onlarla aynı görüşte değilim" demek istiyorlardır.

When people call others "idiots", often what they really mean is, "I don't agree with them."