Translation of "Bağırır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bağırır" in a sentence and their english translations:

O çok bağırır.

He shouts a lot.

Tom çok bağırır.

Tom shouts a lot.

- O, kızgın olduğunda her zaman bağırır.
- Kızınca hep bağırır.

She always shouts when she is angry.

Tom genellikle Mary'ye bağırır.

Tom often yells at Mary.

Kızgın olduğunda Mary hep bağırır.

Mary always yells when she's angry.

O sadece karnı aç olduğunda bağırır.

He only screams when he's hungry.

Tom kızgın olduğunda her zaman bağırır.

Tom always yells when he's angry.

Benim torunum çok yüksek sesle bağırır.

My grandson cries very loud.

O öfkeli olduğunda her zaman bağırır.

He always shouts when he is angry.

Mary kızgın olduğunda her zaman bağırır.

Mary always shouts when she is angry.

Tom öfkeli olduğunda her zaman bağırır.

Tom always shouts when he is angry.

Annem bana her zaman sebepsiz yere bağırır.

My mom yells at me all the time for no reason.

Tom, o aptalca bir şey yaptığında her zaman Mary'ye bağırır.

Tom always yells at Mary every time she does something stupid.

Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.

- An infant is not capable of speaking, so it just screams until it gets what it wants.
- An infant isn't capable of speaking, so it just screams until it gets what it wants.