Translation of "Bağımlısı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Bağımlısı" in a sentence and their english translations:

O alışveriş bağımlısı.

- She's a shopping addict.
- She's addicted to shopping.

O uyuşturucu bağımlısı.

He's addicted to drugs.

Tom eroin bağımlısı.

Tom is addicted to heroin.

Tom sigara bağımlısı.

Tom's hooked on cigarettes.

Televizyon bağımlısı olma.

Don't be a couch potato.

- Senin kızın bir uyuşturucu bağımlısı.
- Kızınız bir uyuşturucu bağımlısı.

Your daughter is a drug addict.

Uyuşturucu bağımlısı seks işçileri,

the drug-addicted prostitute,

O bir ekmek bağımlısı.

He's a bread addict.

O bir metamfetamin bağımlısı.

He's a meth addict.

O bir alışveriş bağımlısı.

- She's a shopping addict.
- She's addicted to shopping.

Tom bir eroin bağımlısı.

Tom is a heroin addict.

Tom bir uyuşturucu bağımlısı.

- Tom is a drug addict.
- Tom is addicted to drugs.

Tom animasyon izleme bağımlısı.

Tom is addicted to watching anime.

Mary bir moda bağımlısı.

Mary is a fashion junkie.

O biraz alkol bağımlısı.

He is slightly addicted to alcohol.

Tom bir teknoloji bağımlısı.

Tom is a technology addict.

Tom abur cubur bağımlısı.

Tom is addicted to junk food.

Yine de Amerika hapsetme bağımlısı.

And yet, America is addicted to imprisonment.

Sen bir Tatoeba bağımlısı oldun.

You have become a Tatoeba-addict.

Tom'un uyuşturucu bağımlısı olduğunu bilmiyordum.

I didn't know Tom was a drug addict.

Ben bir uyuşturucu bağımlısı değilim.

I'm not a drug addict.

Böyle bir televizyon bağımlısı olma.

- Don't be such a couch potato!
- Don't be such a couch potato.

Tom bir uyuşturucu bağımlısı değildir.

Tom isn't a drug addict.

Sami kumar bağımlısı haline geldi.

Sami became addicted to gambling.

Ve dolayısıyla, opiyat bağımlısı olan kişiler

And in turn, this is why people who are addicted to opioids

Smith Hanımın televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsiniz.

You could say that Mrs. Smith is a television addict.

Çocuklarınızın televizyon bağımlısı olmasına izin vermeyin.

Don't let your children become couch potatoes.

Çalışma bağımlısı bir kişiye işkolik denilir.

A person who is addicted to work is called a workaholic.

Annesinin bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyledi.

She said that her mother was a drug addict.

- Tom bir kokainman.
- Tom kokain bağımlısı.

Tom is a cocaine addict.

- Madde bağımlısı mısın?
- Uyuşturucu bağımlılığın var mı?

Are you a drug addict?

- Tom hapçı oldu.
- Tom uyuşturucu bağımlısı oldu.

Tom became a drug addict.

Tom'un bisikleti bir uyuşturucu bağımlısı tarafından çalındı.

Tom's bike was stolen by a drug addict.

Dan, Linda'nın bir uyuşturucu bağımlısı olmadığına tanıklık etti.

Dan testified that Linda wasn't a drug addict.

Tom kazadan sonra bir ağrı kesici bağımlısı oldu.

Tom got addicted to painkillers after his accident.

Bir televizyon bağımlısı benim olmak istemediğim bir şey.

A couch potato is something that I don't want to be.

Uzun süre hasta olduktan sonra, Jane televizyon bağımlısı oldu.

After being ill for a long time, Jane turned into a couch potato.

İşte bu nedenle, eroin bağımlısı olan her beş kişiden dördü,

Which is why four out of five people who are addicted to heroin

Bir süredir kola bağımlısı oldum ve onu her gün içtim.

For a while, I was really addicted to cola and drank it every day.

Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu.

This former child actor later became a drug addict.

ABD'de bugün olduğu kadar çok uyuşturucu bağımlısı hiç var olmamıştı.

In the USA, there have never been as many drug addicts as there are today.

Leyla, Sami'nin bir uyuşturucu bağımlısı olmasına izin vermeme kararı aldı.

Layla was determined not to let Sami become a drug addict.

- Tom'un kokain bağımlısı olduğunu bilmiyordum.
- Tom'un kokainman olduğundan haberim yoktu.

- I didn't know that Tom was a cocaine addict.
- I didn't know Tom was a cocaine addict.

- O bir kontrol manyağı.
- O bir kontrol bağımlısı.
- O bir kontrol delisi.

She's a control freak.