Translation of "180" in English

180 yıl sürerdi.

order to recoup our investment.

180 derece döndü

made a 180 degree shift.

180 derece dön!

About face!

Yaklaşık 180 santimetre boyundayım.

- I am almost 180 centimeters tall.
- I'm almost 180 centimeters tall.

O 180 derece döndü.

He has turned 180 degrees around.

O, 180 dereceyle tutumunu değiştirdi.

- He has turned 180 degrees around.
- He changed his attitude by 180 degrees.

Bacaklarını 180 derece açabilir misin?

Can you do the splits?

Bir kase pirinç yaklaşık 180 gramdır.

- A bowl of rice is about 180 grams.
- A bowl of rice weighs about 180 grams.

Ağabeyim gerçekten uzun boyludur. Yaklaşık 180 santimetredir.

My older brother is really tall. He's about 180 centimeters.

Bir üçgende tüm açıları toplamı 180 dereceye eşittir.

The sum of all the angles in a triangle equals 180 degrees.

Küresel bir düzlemde bir üçgenin açılarının toplamı 180'den dereceden daha fazladır.

The sum of the angles of a triangle on a spherical plane is more than 180 degrees.

Ve bu yüzden Fransız sisteminde 180 derece değişiklik yapmak isteyen bir başkan seçtiler.

and this is why they´ve chosen a politician who wants to make a 180º shift in the French