Translation of "Şifreyi" in English

Şifreyi bilmiyorum.

I don't know the password.

Şifreyi çözdüm.

I cracked the code.

- Bana şifreyi söyle.
- Bana şifreyi söyleyin.

Tell me the password.

Şifreyi kolayca çözdük.

We easily figured out the password.

Tom şifreyi girdi.

Tom entered the password.

Bir şifreyi çözdüm.

I deciphered one.

Bana şifreyi ver.

Give me the password.

Ben şifreyi unuttum.

I forgot the password.

- Tom şifreyi çözdü.
- Tom şifreyi kırdı.
- Tom kodu çözdü.

Tom broke the code.

Şifreyi çözmek kolay olmayacak.

- It's not going to be easy to decode.
- It isn't going to be easy to decode.

Hesabım için şifreyi unuttum.

I forgot the password to my account.

Tanrı var ama şifreyi unutmuş.

God exists, but he forgot the password.

Bu uzun şifreyi ezberleyebilip ezberleyemeyeceğimi bilmiyorum.

I don't know if I can memorize this long password.

- Sami kodu kırdı.
- Sami şifreyi kırdı.

Sami broke the code.

Böylelikle şifreyi bilmeyen o linki olsa dahi

so even if he has that link that doesn't know the password

Bu web sitesi için kullandığım şifreyi hatırlamıyorum.

I can't remember the password I used for this website.

Kasa için şifreyi bilen tek kişi Tom'dur.

Tom is the only one who knows the combination for the safe.

- Tom kodu deşifre etti.
- Tom şifreyi çözdü.

Tom deciphered the code.

Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.

Adding comments makes reading the code easier.

Tom'un yaptığı çok emniyetli olmayan tek şey her Web sitesi için aynı şifreyi kullanmasıdır.

One thing Tom does that isn't very safe is that he uses the same password for every website.