Translation of "önler" in English

Dikkatli sürmek kazaları önler.

Careful driving prevents accidents.

Kemer pantolonunun düşmesini önler.

A belt keeps your pants from falling down.

Hava kirliliği bazı bitkilerin büyümesini önler.

Air pollution prevents some plants from growing well.

Mavi ışık, insanların kendilerini uykulu hissetmesini önler.

Blue light prevents humans from feeling sleepy.