Translation of "çin" in English

0.022 sec.

Examples of using "çin" in a sentence and their english translations:

çin

China.

Çin malı.

Made in China.

- Çin mutfağını severim.
- Çin yemeğini severim.
- Ben Çin yemeğini severim.

I like Chinese food.

Çin lahanası, Çin mutfağında kullanılan bir sebzedir.

Bok choy is a vegetable used in Chinese cooking.

Çin ve Moğolistan, Çin Seddi ile ayrılır.

China and Mongolia are separated by the Great Wall of China.

Çin, Hindistan, Pakistan.

China, India, Pakistan.

Çin, Hindistan, Afrika.

China, India, Africa.

Sadece Çin değildi.

It was not only China.

Gelenek Çin kökenlidir.

The custom originated in China.

Çin restoranı nerede?

Where is a Chinese restaurant?

Çin Büyükelçiliği nerededir?

Where is the Chinese embassy?

Bu Çin yemeğidir.

This is Chinese food.

Çin diniyle ilgileniyorum.

I am interested in Chinese religion.

Şili Çin değil.

Chile is not China.

Çin yemeklerini sevmem.

I don't like Chinese food.

"Teyzelerimiz nereli?" "Çin."

"What is our aunts' nationality?" "Chinese."

Avrupa'nın Çin yemekleri, Çin'in Çin yemekleri gibi değildirler.

Europe's Chinese food is nothing like China's Chinese food.

- Çin yemeğini sever misin?
- Çin yemeklerini sever misin?

Do you like Chinese food?

- Favori Çin yiyeceğin nedir?
- En sevdiğin Çin yemeği hangisi?

What's your favorite Chinese food?

Hemen yanı başımızdaki Çin

China right next to us

ÇİN HÜKÜMETİ'NİN İLERİ UÇUŞU

(THE CHINESE GOVERNMENT’S FORWARD FLIGHT)

Çin de bu resimde

China should come

Çin tarihi öğrenimi yapıyorsun.

You study Chinese history.

Çin mahallesine nasıl giderim?

How do I get to Chinatown?

Umarım, Çin gezimizde eğleniriz.

Hopefully, we'll enjoy our China trip.

O Çin elbisesinden etkilendi.

She was fascinated by that Chinese dress.

Çin hakkındaki izleniminiz nedir?

What's your impression of China?

Çin felsefesi en iyisidir.

Chinese philosophy is the best.

Çin yemeklerini sevmez misin?

Don't you like Chinese food?

Çin, Japonya'dan daha büyüktür.

- China is bigger than Japan.
- China is larger than Japan.

Çin büyük bir ülkedir.

- China is a huge country.
- China is a large country.

O Çin yemeklerini sever.

She likes Chinese food.

O bir Çin şirketi.

It's a Chinese company.

Çin yemeği sipariş ettik.

We've ordered Chinese food.

Amcam Çin yelpazeleri biriktirir.

My uncle collects Chinese fans.

Çin yüzlerce yıldır soyutlanmıştır.

China was isolated for hundreds of years.

Çin mutfağını sever misin?

Do you like Chinese cuisine?

Biz Çin yemeği ısmarladık.

We ordered Chinese food.

Bu kitap Çin hakkında.

This book is about China.

Çin çok hızlı kalkınıyor.

China's developing too quickly.

Auldey bir Çin markasıdır.

Auldey is a Chinese brand.

Çin, Japonya'dan daha geniştir.

- China is bigger than Japan.
- China is larger than Japan.

Hiç Çin yemeği yemedim.

I've never had Chinese food.

Ben Çin yemeğini seviyorum.

- I love Chinese food.
- I like Chinese food.

Çin dominosu oynamayı bilmiyorum.

I don't know how to play mahjong.

Çin yemeği sipariş ettim.

I ordered Chinese food.

Gerçekten Çin yemeğini severim.

I really like Chinese food.

Çin yemeklerini sevmediğini bilmiyordum.

- I didn't know you didn't like Chinese food.
- I didn't know that you didn't like Chinese food.

Çin için iyi yolculuklar!

Have a safe trip to China!

Tom Çin yemeklerini sever.

Tom likes Chinese food.

O bir Çin vatandaşıdır.

He's a citizen of China.

Biz Çin yemeğini severiz.

We like Chinese food.

Hangi Çin yemeğini seviyorsun?

What Chinese food do you like?

Çin yemeği yemek istiyorum.

I want to eat Chinese food.

Çin şehriyesi yemek istiyorum.

I want to eat Chinese noodles.

Bir Çin restoranına gidelim.

Let's go to a Chinese restaurant.

Bu bir Çin restoranıdır.

This is a Chinese restaurant.

Çin mutfağından hoşlanmıyor musun?

Do you not like Chinese cuisine?

Çin çok hızlı gelişti.

China developed very quickly.

Hiç Çin yemeği denemedim.

I've never tried Chinese food.

Ressam Çin mürekkebiyle çizdi.

The artist drew with Chinese ink.

Kağıt bir Çin icadıdır.

Paper is a Chinese invention.

Tom Çin yemeklerini sevmez.

Tom doesn't like Chinese food.

Güney Çin dili öğreniyorum.

I'm learning Cantonese.

Kuzey Çin lehçesi öğreniyorum.

I'm learning Mandarin.

Çin yemeklerini hiç sevmiyorum.

I don't like Chinese food at all.

Çin-Tibet dillerini seviyorum.

- I love Sino-Tibetan languages.
- I adore Sino-Tibetan languages.

Abaküs bir Çin icadıdır.

The abacus is a Chinese invention.

Çin ekonomisi hızla büyüyor.

The Chinese economy is growing rapidly.

"Onun nineleri nereli?" "Çin."

"What nationality are your grandmothers?" "Chinese."

Çin hakkında kitap yazdım.

I wrote a book about China.

Çin yemeklerini genelde severim.

I usually like Chinese food.

- O Çin kökenli bir Amerikalı.
- O Çin asıllı bir Amerikalı.

He's a Chinese-American.

- Tom gerçekten Çin yemeklerinden hoşlanıyor.
- Tom, gerçekten Çin yemeklerini sever.

Tom really likes Chinese food.

Mars'ın yörüngesine. Çin başarısız olmuştu.

The orbit of Mars. China had failed in that.

Ve Çin ve Kore'de de,

And in China and in Korea,

Xi Jinping, Çin Hayali'nden bahsetmişti.

with the catchphrase "Make America Great Again."

Çin ve Hindistan'ı kim uyandırdı?

Who woke up China and India?

Çin, Dünya Ticaret Örgütü'ne katıldı.

China joined the World Trade Organization.

Çin virüsü neredeyse yendi diyebiliriz

We can say that the Chinese virus is almost beat

Çin gibi gelişen ülkelerde büyüyorlar.

are growing in emerging countries like China.

Hiç Çin şiiri okudun mu?

Have you ever read any Chinese poems?

Dilbilimci birkaç Çin lehçesinde akıcıdır.

The linguist is fluent in several Chinese dialects.

Çin Japonya'dan çok daha büyüktür.

- China is much larger than Japan.
- China is much bigger than Japan.

Ben Çin yemeklerini çok seviyorum.

I like Chinese food a lot.

Hayır, Çin mutfağı en iyisidir.

No, the Chinese kitchen is the best.

Xueyou bir Çin haritası tutuyor.

Xueyou is holding a map of China.

Hiç Çin yemeği sevmiyor musun?

Don't you like any Chinese food?

Sen Çin mutfağını sevmiyor musun?

You don't like Chinese cooking?

Çin gelişmekte olan bir pazar.

China is an emerging market.

Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor.

Anti-Chinese sentiment is on the rise in Myanmar.