Translation of "Tutuyor" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Tutuyor" in a sentence and their dutch translations:

Araba beni tutuyor.

Ik word wagenziek.

Bir günlük tutuyor musunuz?

Houd jij een dagboek bij?

Bir günlük tutuyor musun?

Hou je een dagboek bij?

Tom şimdi balık tutuyor.

Tom is nu aan het vissen.

Elbise 15 euro tutuyor.

De jurk kost vijftien euro.

Ve her şeyi dengede tutuyor.

En het houdt alles in balans.

Dük bir sürü arazi tutuyor.

De hertog bezit veel land.

Xueyou bir Çin haritası tutuyor.

Xueyou heeft een kaart van China vast.

Polis cinayetten Sachiyo'yu sorumlu tutuyor.

De politie beschuldigde Sachiyo van de moord.

Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.

Ritmisch tikt hij om haar in de stemming te krijgen.

- Sami oruçlu.
- Sami oruç.
- Sami oruç tutuyor.

Sami is aan het vasten.

- Sami bugün oruçlu.
- Sami bugün oruç tutuyor.

Sami vast vandaag.

Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.

Ze hield zich met alle andere armen vast aan het hol.

Chris'in geri ödemediği para büyük bir meblağ tutuyor.

Het geld dat Chris nog niet heeft terugbetaald hoopt op tot een grote som.

- CD'yi alman 10 dolar tutuyor.
- Bu CD 10 dolar.

Deze cd kost tien dollar.

- Sami ve Leyla oruçlu.
- Sami ve Leyla oruç tutuyor.

Sami en Layla zijn aan het vasten.

Çünkü bu, hastalığın yayılımını kontrol altında tutuyor ve hayatlar kurtarıyor.

...omdat het ziekteverspreiding tegengaat en levens kan redden.