Translation of "Olacağını" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Olacağını" in a sentence and their dutch translations:

Zor olacağını düşünüyorlardı.

dat het een uitdaging zou zijn.

Onun olacağını umuyorum.

Ik hoop dat het gebeurt.

Aç olacağını biliyordum.

Ik wist dat je honger zou hebben.

Bunun olacağını söylemiştin.

Je zei dat dit zou gebeuren.

Bunun olacağını ummadım.

Ik zag dit niet aankomen.

- Ne olacağını asla bilemezsiniz.
- Ne olacağını asla bilmiyorsun.

Je weet maar nooit wat er gebeurt.

- Ne olacağını görelim.
- Neler olacağını görelim.
- Bakalım neler olacak.

- Laten we zien wat er gebeurt.
- Laten we kijken wat er gebeurt.

Kimse ne olacağını öngöremez.

Niemand kan voorzien wat er gaat gebeuren.

Tom'un minnettar olacağını sanıyordum.

Ik dacht dat Tom dankbaar zou zijn.

Tom burada olacağını söyledi.

Tom zei dat hij hier zou zijn.

Bugün burada olacağını beklemiyordum.

Ik had niet verwacht dat u vandaag hier zou zijn.

Bugünün eğlenceli olacağını biliyordum.

Ik wist wel dat het vandaag leuk ging worden.

Onun başarılı olacağını düşünüyorum.

Ik denk dat hij zal slagen.

Onun olacağını nasıl bildin?

- Hoe wist je dat dat zou gebeuren?
- Hoe wist u dat dat zou gebeuren?

Kaç kişi olacağını düşünüyorsun?

Hoeveel personen zullen er volgens u zijn?

Ben sorun olacağını umuyordum.

- Ik verwachtte problemen.
- Ik voorzag problemen.
- Ik verwachtte moeilijkheden.
- Ik heb problemen voorzien.
- Ik heb moeilijkheden voorzien.

Tom'un aç olacağını düşündüm.

Ik dacht dat Tom wel honger zou hebben.

Bunun mümkün olacağını düşünmedim.

Ik had niet gedacht dat dit mogelijk zou zijn.

Bunun olacağını bilmiyor muydunuz?

Wist je niet dat dat ging gebeuren?

Tom'un yalnız olacağını düşündüm.

Ik dacht dat Tom eenzaam zou zijn.

Ne olacağını bilmek istiyorum.

Ik wil weten wat er gaat gebeuren.

Bir ülke olacağını sanmayın. Hayır.

...voor drugs worden.

Yarın havanın güzel olacağını umuyorum.

Ik hoop dat het weer morgen mooi zal zijn.

O kadar çok olacağını düşünmedim.

Ik dacht niet dat het zo veel zou zijn.

Her şeyin iyi olacağını düşünüyorum.

Ik geloof dat alles wel goed komt.

Sadece ne olacağını görmek istedim.

Ik wilde alleen kijken wat er zou gebeuren.

Yarın güzel havamız olacağını umuyorum.

Ik hoop dat het weer morgen mooi zal zijn.

Tom'un bugün burada olacağını bilmiyordum.

Ik wist niet dat Tom vandaag hier zou zijn.

O olacağını söylediğin şekilde olmadı.

Het gebeurde niet zoals u zei.

Bogdan yarın orada olacağını söyledi.

Bogdan heeft gezegd dat hij daar morgen zal zijn.

Yarın ne olacağını asla bilemezsiniz.

Je weet maar nooit wat er morgen gaat gebeuren.

Bir doktor olacağını hiç düşünmedim.

Ik had niet gedacht dat je ooit dokter zou worden.

Onun olacağını önceden tahmin edemedim.

Ik kon niet voorzien dat dat zou gebeuren.

Yarın ne olacağını merak ediyorum.

Ik vraag me af wat er morgen gaat gebeuren.

Tom'un burada olacağını bana söylendi.

Men heeft mij gezegd dat Tom hier zou zijn.

Bunun kolay olacağını kim söyledi?

Wie heeft er gezegd dat het makkelijk zou zijn?

Gelecekte ne olacağını asla bilemezsin.

Je weet nooit wat er hierna gaat gebeuren.

Ben senin cesur olacağını biliyorum.

Ik weet dat je moedig zal zijn.

Sonuçlar yüzünden mutsuz olacağını biliyordum.

Ik wist dat je ongelukkig met de resultaten zou zijn.

Nasıl iddialı olacağını öğrenmen gerekiyor.

Jullie moeten leren assertief te zijn.

Sana burada soğuk olacağını söyledim.

Ik zei toch dat het hier koud zou worden?

Tom'un yardıma ihtiyacı olacağını unutmayalım.

Laten we niet vergeten dat Tom wellicht hulp nodig heeft.

Ne olacağını hiç kimse bilmiyor.

Niemand weet wat er gaat gebeuren.

Bunun bize yardımcı olacağını umuyorum.

Ik hoop dat dit ons zal helpen.

Tom, çok eğlenceli olacağını düşünüyor.

- Volgens Tom gaat het erg leuk worden.
- Tom denkt dat het erg leuk zal zijn.

Tom kel olacağını düşünüyor musun?

Denk je dat Tom kaal wordt?

Bogdan, yarın orada olacağını söyledi.

Bogdan heeft gezegd dat hij daar morgen zal zijn.

Bunu yapmanın zor olacağını düşündüm.

Ik dacht dat het moeilijk ging zijn om dat te doen.

Tom, Mary'nin yardımcı olacağını düşünüyor.

Tom denkt dat Mary mee zal werken.

Tom Mary'nin evde olacağını düşündü.

Tom dacht dat Maria thuis zou zijn.

Tom, bunun yakında olacağını söyledi.

Tom zei dat net snel zou gebeuren.

- Tom Mary'nin burada olacağını nasıl bildi?
- Tom Mary’nin burada olacağını nasıl biliyordu?

Hoe wist Tom dat Mary hier zou zijn?

Ne olacağını düşünmek üzerine ağırlıklarını koydular.

over de kunstmatige intelligentie technologie van de toekomst.

Bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim.

- Ik had nooit gedacht dat het zo gemakkelijk zou zijn.
- Ik had nooit gedacht dat het zo gemakkelijk ging zijn.

Elektriksiz hayatımızın nasıl olacağını düşünebiliyor musun?

- Kan je je voorstellen hoe ons leven eruit zou zien zonder elektriciteit?
- Kun je je voorstellen hoe ons leven eruit zou zien zonder elektriciteit?

Tom'un başarılı olacağını her zaman biliyordum.

Ik wist altijd al dat Tom zou slagen.

Biz ekonominin daha iyi olacağını açıklıyoruz.

Wij stellen dat de economie beter zal worden.

Onun ne zaman burada olacağını bilmiyorum.

Ik weet niet wanneer hij hier zal zijn.

Bu hafta Boston'da olacağını söylediğini düşündüm.

Ik dacht dat je zei dat je van de week in Boston zou zijn.

Tom'un iyi bir isim olacağını düşünüyorum.

Ik denk dat Tom een goede naam zou zijn.

O, Tom'un olacağını söylediği yerde değildi.

Het was niet waar Tom zei dat het zou zijn.

- Neler olacağını görelim.
- Bakalım neler olacak.

- We zullen zien wat er gaat gebeuren.
- Laten we zien wat er gebeurt.

Tom, sonra ne olacağını bildiğini düşünüyor.

Tom gelooft dat hij weet wat er gaat gebeuren.

Ben bir zaman kaybı olacağını bilmeliydim.

Ik had moeten weten dat het een verspilling van tijd zou zijn.

O olacağını düşündüğüm kadar kötü değil.

Het is niet zo erg als ik dacht.

Bu, benim olacağını düşündüğümden daha kolaydı.

Dit was makkelijker dan ik dacht.

Havanın yarın nasıl olacağını merak ediyorum.

Ik vraag me af, hoe morgen het weer zal zijn.

Onu yapmamın kolay olacağını düşünüyor musun?

Denk je dat het makkelijk voor me zal zijn om dat te doen?

Mary, Tom'un kooperatif olacağını düşündüğünü söyledi.

Mary zei dat ze dacht dat Tom mee zou werken.

Tom Mary'nin burada olacağını düşündüğünü söyledi.

Tom zei dat hij dacht dat Maria hier zou zijn.

Tom Mary'ye John'un orada olacağını söyledi.

Tom vertelde Mary dat John daar zou zijn.

Instagram'da en çok kullanılan etiketlerden biri olacağını

een van de meest gebruikte hashtags op Instagram,

Iyi olacağını iddia eden bir uzman vardı.

vindt een andere dat het juist goed zou zijn.

Yarının hoş bir gün olacağını düşünüyor musunuz?

- Denk je dat het morgen een mooie dag wordt?
- Denk je dat het morgen mooi weer wordt?

Biz bin dolar zarar olacağını tahmin ediyoruz.

We schatten de schade op duizend dollar.

Sonunda her şeyin iyi olacağını umut ediyorum.

Ik hoop dat alles uiteindelijk goed zal aflopen.

Bir depremin ne zaman olacağını asla bilmezsiniz.

Je weet maar nooit wanneer er een aardbeving zal plaatsvinden.

Bir süre bekleyelim ve ne olacağını görelim.

- Laten we maar even afwachten en kijken wat er gebeurt.
- Laten we maar even afwachten en kijken wat er gaat gebeuren.

Tom günün sonunda çok aç olacağını biliyordu.

Tom wist dat hij aan het eind van de dag reuze honger zou hebben.

Bunun olacağını tahmin edemedim, bu yüzden göreceğiz.

Ik zag dit ook niet niet aankomen, dus we zien het wel.

Tom, Mary'nin ne zaman burada olacağını bilmiyor.

Tom weet niet wanneer Maria hier zal zijn.

Yaklaşık saat altıda, bana burada olacağını söyledi.

Ze zei dat ze hier zou zijn rond zes uur.

Bu hafta sonu havanın güzel olacağını gördüm.

Ik zag dat het weer mooi gaat worden dit weekend.

Tom'a yarın ne zaman burada olacağını sorun.

Vraag Tom wanneer hij hier zal zijn morgen.

Geri tırmanmanın, o kadar da kolay olacağını sanmıyorum.

Ik weet niet of het makkelijk zou zijn... ...om er weer uit te klimmen.

Ve yiyeceğimizin geleceğinin ne olacağını düşünmemize olanak sağlıyor.

maar om eens na te denken over de toekomst van ons voedsel.

Bağlılık sözü almanın iyi bir fikir olacağını düşünüyor .

van Hrolfs laatste overlevende kampioen.

Önümüzdeki yıl ne kadar paraya ihtiyacımız olacağını hesaplayın.

Reken uit hoeveel geld we volgend jaar nodig hebben.

Tom Mary'nin aslında üniversiteden mezun olacağını hiç düşünmemişti.

Tom had nooit gedacht dat Mary uiteindelijk ook echt haar hogeschooldiploma zou halen.

Yine de büyük olasılıkla ne olacağını tahmin edebilirsin.

- Je kunt waarschijnlijk wel raden wat er gaat gebeuren.
- U kunt zich echter wel voorstellen wat er waarschijnlijk gebeurt.

Noel satışlarının beklenenden daha iyi olacağını tahmin ediyoruz.

We voorspellen dat de kerstverkoop beter zal zijn dan verwacht.

Evrenin her zaman önümde olacağını söylerken ne demeye çalıştın?”

Wat bedoel je, het universum zal me altijd een stap voorzijn?"

O bana onun yaklaşık saat altıda burada olacağını söyledi.

Ze zei dat ze hier zou zijn rond zes uur.

Tom akşam yemeğinin ne zaman hazır olacağını merak ediyordu.

Tom vroeg zich af wanneer het avondeten klaar zou zijn.

Tom'un Noel ağacını süslemesine kimin yardımcı olacağını merak ediyorum.

Ik vraag me af wie Tom zal helpen de kerstboom te versieren.