Translation of "Bırakma" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Bırakma" in a sentence and their dutch translations:

Bırakma!

Laat het niet los!

İpi bırakma.

Laat het touw niet los.

Elimi bırakma.

Laat mijn hand niet los.

İşleri yarım bırakma.

Laat dingen niet half afgemaakt.

Pencereyi açık bırakma.

Laat het raam niet openstaan.

TV'yi açık bırakma.

- Laat de televisie niet aan staan.
- Laat de tv niet aanstaan.

"Bugünün işini yarına bırakma."

"Er is geen tijd als het heden."

Anemonu bırakma hatasında bulundu.

...en maakt hij de fout om tevoorschijn te komen.

Bugünün işini yarına bırakma.

Stel niet uit tot morgen wat je vandaag kunt doen.

Bizi burada yalnız bırakma.

Laat ons hier niet alleen.

- Sık dişini.
- Kendini bırakma.
- Dayan.

Hou vol.

Yani, devre seviyesinde maruz bırakma terapisi.

Exposuretherapie op het niveau van onze zenuwbanen.

Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.

Raak ze lichtjes aan, laat zo weinig mogelijk sporen na.

- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.

- Laat me niet alleen!
- Laat mij niet alleen!

Bugün yapabildiğini tamamla. Onu yarına kadar bırakma.

Maak wat je kan vandaag af. Wacht niet tot morgen.

- Erken uyarılan erken önlem alır.
- Tedbiri elden bırakma.

Een gewaarschuwd mens telt voor twee.

Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.

Nu er gevaar op de loer ligt, kan ze ze niet alleen laten.

- Bugünün işini yarına bırakma.
- Bir şeyi ertelemek, onu yapmamak demektir.

Van uitstel komt afstel.

- Üzümü ye bağını sorma.
- Beni yalan söylemek zorunda bırakma.
- Yalan söylenmesini istemiyorsan fazla kurcalamayacaksın.

- Vraag mij niet, dan lieg ik niet.
- Stel geen vragen, hoor geen leugens