Translation of "Arabası" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Arabası" in a sentence and their dutch translations:

Bu kimin arabası?

- Van wie is die auto?
- Wiens auto is dat?

Arabası iki yaşında.

Zijn auto is twee jaar oud.

Şu, onun arabası.

Dat is zijn auto.

Tom'un arabası nerede?

Waar is de auto van Tom?

Bu Tom'un arabası.

Dit is Toms auto.

Tom'un arabası haczedildi.

- Toms auto was in beslag genomen.
- Toms auto werd in beslag genomen.

Onun yeni arabası harika.

- Zijn nieuwe auto is wonderbaarlijk.
- Zijn nieuwe auto is prachtig.

Onun arabası iki yaşında.

Haar auto is twee jaar oud.

Tom'un bir arabası var.

Tom heeft een auto.

Onun arabası bir ford.

Zijn auto is een Ford.

O, arabası çalınan adam.

Dat is de man wiens auto's gestolen zijn.

Onun iki arabası var.

Hij heeft twee auto's.

Şu Tom'un arabası mı?

Is dat Tom z’n auto?

Onun arabası benimkine benziyor.

Zijn auto lijkt op die van mij.

Babamın arabası anneminkinden küçük.

De auto van m'n vader is kleiner dan van m'n moeder.

Onun bir arabası var.

Hij heeft een auto.

Onun arabası gerçekten klas.

- Zijn auto is echt gaaf.
- Zijn auto is echt te gek.

Tom'un üç arabası var.

Tom heeft drie auto's.

Tom'un arabası alev aldı.

Toms auto vloog in brand.

O, Tom'un arabası mı?

Is dat Tom z’n auto?

Arabası kazada perte çıktı.

Zijn auto was total loss door het ongeluk.

- Bu kimin arabası, biliyor musun?
- Bunun kimin arabası olduğunu biliyor musun?

Weten jullie van wie deze auto is?

Onun garajında iki arabası var.

In zijn garage staan twee auto's.

Onun yabancı bir arabası var.

Hij heeft een buitenlandse wagen.

Tom'un yeni bir arabası var.

Tom heeft een nieuwe auto.

Komşuların arabası kapımızın önünde duruyor.

De auto van de buren staat bij ons voor de deur.

Onun arabası üç metre uzunluğundaydı.

Zijn auto was drie meter lang.

Onun arabası henüz tamir edildi.

Zijn auto is pas hersteld.

Kız kardeşimin arabası pembe renklidir.

Mijn zus haar auto is roze.

Tom'un garajında üç arabası var.

Tom heeft drie auto's in zijn garage.

Tom'un bir arabası var mı?

Heeft Tom een ​​auto?

John'un bir Japon arabası var.

John heeft een Japanse auto.

Amcamın arabası benimkinden daha hızlı.

De auto van mijn oom is sneller dan de mijne.

Birkaç kişinin iki arabası var.

Enkele mensen hebben twee auto's.

Birçok insanın iki arabası var.

Niet weinig mensen hebben twee auto's.

Tom'un bir arabası olmadığını sanıyordum.

Ik dacht dat Tom geen auto had.

Tom'un siyah bir arabası var.

Tom heeft een zwarte auto.

Bakın, orada bir el arabası var.

Je ziet hier een trolley.

Arabası burada değil; öyleyse gitmiş olmalı.

Zijn auto is niet hier, dus moet hij wel vertrokken zijn.

Philipp'in iki arabası, bir bisikleti var.

Felipe heeft twee auto's en één fiets.

Tom'un arabası yolun ortasında park edilmiş.

Toms auto is midden op de weg geparkeerd.

Tom'un sarı bir spor arabası var.

Tom bezit een gele sportwagen.

Tom'un çok güzel bir arabası var.

- Tom heeft een heel mooie auto.
- Tom heeft een heel goede auto.

Onun sarı bir spor arabası var.

Hij bezit een gele sportwagen.

Tom, Mary'nin bir arabası olmadığını söyledi.

Tom zei dat Mary geen auto heeft.

Felipe'nin iki arabası ve bir bisikleti vardır.

- Felipe heeft twee auto's en één motor.
- Felipe heeft twee auto's en één fiets.

Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var.

- Felipe heeft twee auto's en een motorfiets.
- Felipe heeft twee auto's en één motor.

Tracy'nin bir evi ve bir arabası vardır.

Tracy heeft een huis en een auto.

Ön tarafta park edilmiş Tom'un arabası mı?

Is dat Toms auto die voor geparkeerd staat?

Bu sabah işe giderken Tom'un arabası bozuldu.

- Toms auto is vanmorgen defect geraakt op weg naar zijn werk.
- Toms auto ging vanmorgen op weg naar zijn werk kapot.

Karım yeni bir çocuk arabası satın aldı.

Mijn vrouw heeft een nieuwe kinderwagen gekocht.

Tom daha büyük bir arabası olmasını diliyor.

Tom zou een grotere auto willen hebben.

El arabası sisteminden geriye kalan tek şey bu.

Dit is alles wat er over is... ...van het trolleysysteem.

Tom'un arabası Mary'ninkinden çok daha fazlaya mal oldu.

De auto van Tom kost veel meer dan die van Maria.

- Bu kimin arabası, biliyor musun?
- Bunun kimin arabası olduğunu biliyor musun?
- Bu arabanın kime ait olduğunu biliyor musun?

Weten jullie van wie deze auto is?

Onun yeni bir arabası ve yeni bir sevgilisi var.

Hij heeft een nieuwe auto en een nieuw lief.

- Bu araba kimin, biliyor musunuz?
- Bu kimin arabası, biliyor musunuz?

Weten jullie van wie deze auto is?