Translation of "Kültür" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Kültür" in a sentence and their arabic translations:

Kültür mücadelesiydi.

هي المعركة التي لم نخضها.

Bunlar kültür mirasıdır

هذه هي التراث الثقافي

Kültür meselesi, maddi konular kadar,

فالجانب الثقافي بمثل أهمية، ما لم يكن أكثر أهمية،

Kültür, sadece duvara asılmış resimler

الثقافة ليست صوراً تعلّقها،

Kültür karmaşası bizim düşmanımız olmuştur

أصبح الخلط الثقافي عدونا

Birçok kültür cinsiyet farkını oluşturmak için

الكثير من الثقافات لا تنظر للأعضاء التناسلية في المقام الأول

Üstelik kültür mirasları parayla da ölçülmez

علاوة على ذلك ، لا يقاس التراث الثقافي بالمال.

Kişilik, kültür hatta anlık duygu durumuna göre

نحن نختلف باختلاف الشخصية والثقافة

Bir diğer kültür karmaşası yaşayan kesim ise

مجمع ثقافي آخر هو الجزء

şiddetin yüceltildiği ve uyuşturucunun övüldüğü bir kültür olan

في مجتمع فيه المرأه دائما محور الموضوع،

Dönemine göre kültür ve medeniyeti çok üst düzeydeydi

كانت الثقافة والحضارة على مستوى عال جدا

O yıllarda kurulan Atatürk Kültür Dil Tarih Yüksek Kurumu'na

مؤسسة أتاتورك لتاريخ لغة الثقافة تأسست في تلك السنوات

Fakat toplum hala daha kültür karmaşasından kaynaklı bölünme gösteriyor

لكن المجتمع لا يزال يظهر انقسامًا بسبب التعقيد الثقافي

Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı ve Uşak Müze Müdürünün çok büyük mücadelelleriyle

مع النضالات العظيمة لوزير الثقافة والسياحة في تلك الفترة ومدير متحف أوشاك.

Kültür, günlük hayatta bizi harekete geçiren değerlerle ilgilidir. Daha iyi bir toplum inşa etmenin gereklerinden biri bu.

الثقافة هي مجموعة من القيم اليومية التي نعيش بموجبها. إنّها جزء من عملية بناء مجتمع أفضل.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.

متلازمة باريس هي نوع من الصدمة الحضارية. إنه مصطلح نفسي يوصف به الأجانب الذين يبدأون العيش في باريس، مجذوبين إلى صورة المدينة بوصفها مركزًا للموضة، ثم لا يستطيعون الاندماج جيدا مع التقاليد والثقافة المحليين، فيفقدون توازنهم العقلي وتظهر عليهم أعراض قريبة من الاكتئاب.