Translation of "Altın" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Altın" in a sentence and their arabic translations:

Altın bir üçgen var

هناك مثلث ذهبي

Çoğunuz altın taçlar giyiyorsunuz -

معظمكم يرتدي التيجان الذهبية -

O saf altın mı?

هل هذا ذهب خالص؟

Günümüz elmas veya altın madencileri.

ونأمل أن نجعل مستقبلهم يتألق.

Ama aslında çöl altın köstebeğidir.

‫في الواقع، هو خلد صحراء ذهبي.‬

Bu muhtemelen  altın aranan dönemlerden.

‫ربما ينتمي هذا في الواقع‬ ‫لعصر التنقيب عن الذهب.‬

Burada çok fazla altın aranmış.

‫كانوا يقومون بكثرة بالتنقيب عن الذهب هنا.‬

Büyük Bunalım, gangsterlerin altın çağındaydı.

كان الكساد الكبير العصر الذّهبي للعصابات الإجراميّة.

Sonraki elli yıl, Yunanların altın çağıydı.

السنوات الخمسون التالية أعتبرت بمثابة العصر الذهبي لليونان القديمة

Ve altın da kimyasallara tutunup kayalardan ayrılırdı.

‫وكان الذهب يتفاعل ‬ ‫مع المواد الكيميائية وينفصل.‬

Veya dönen devasa bir altın küre varsa

أو كرة أرضية ذهبية تدور بصورة هائلة،

Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?

أيهما أثقل، الذهب أم الرصاص؟

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.

ليس كل ما يلمع ذهباً.

Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.

يحترم عالمنا قانوناً ذهبياً واحداً: من يملك الذهب يضع القانون.

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.

ليس كل ما يلمع ذهباً.