Examples of using "Vivido" in a sentence and their turkish translations:
Daha önce burada yaşadın mı?
Ben burada yaşadım.
Burada hiç yaşamadık.
1990'dan beri burada yaşamaktayım.
Uzun zamandır burada yaşıyorum.
Daha önce Kobe'de yaşadım.
Biz bu evde oturduk.
Ne kadar süredir burada yaşamaktasın?
Zaten Coimbra'da yaşadım.
Keşke babam daha uzun yaşasaydı.
Ne kadar süredir Sanda'da yaşamaktasın?
O, her zaman Otaru'da yaşadı.
Her zaman Tokyo'da yaşamaktadır.
O, İspanya'da yaşamış gibi görünüyor.
Hayatım boyunca burada yaşadım.
O hayatı boyunca burada yaşadı.
Ben hayatım boyunca burada yaşadım.
Ne kadar süredir Japonya'da yaşıyorsunuz?
Küçük bir kasabada yaşadım.
Ben de Boston'da yaşadım.
Otuz yıldır burada yaşıyorum.
O uzun süredir İzlanda'da yaşamaktadır.
On yıldır bu kasabada yaşıyorlar.
O, iki yıldır burada mı yaşıyor?
Tom, hiç Boston'da yaşamadı.
- Sanırım o İspanya'da oturuyordu.
- Sanırım o İspanya'da yaşıyordu.
Altı yıldır Osaka'da yaşıyoruz.
Ken Kobe'de ne kadar süre yaşadı?
Kobe'de ne kadar yaşadın?
O, Londra'da ne kadar süredir yaşamaktadır?
Birkaç yıl İspanya'da yaşadılar.
Burada yaşadın mı?
Yaşlı adam tüm hayatı boyunca burada yaşadı.
Uzun süredir burada yaşamaktayım.
Büyük bir şehirde yaşadın mı hiç?
Hiç eski bir binada yaşadın mı?
Bir aydan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadım.
Ailem 20 yıldır burada yaşıyor.
O üç yıl Kobe'de yaşadı.
- Çocukluğumdan beri burada yaşamaktayım.
- Çocukluğumdan bu yana burada yaşıyorum.
Beş yıldır bu kasabada yaşıyoruz.
Hiç kırsal alanda yaşadın mı?
Üç yıldır Kobe'de yaşıyor.
Tom uzun süredir burada yaşamıyor.
parasal zorluklar veya işsizlik gibi
efsanevi kahramanın yolculuğunu yaşamış olan biri,
Kocasının ölümünden beri yalnız yaşıyor.
O şimdiye kadar yaşamış en büyük mimar.
Amcam Paris'te on yıl yaşadı.
Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.
Babam otuz yıldır Nagoya'da yaşamaktadır.
Tom sana Boston'da yaşadığı hakkında sana yalan söyledi.
Tom çocukluğundan beri New York'ta yaşamaktadır.
Karısı öldüğünden beri Tom yalnız yaşadı.
Tom bir yıldan daha fazla süredir Boston'da yaşamaktadır.
"Kaç yaşındasın?" "Yaşım yok. Ben yaşamadım."
O zamana kadar, en iyi senaryoda, ömrümün yarısı bile geçmemiş olacak.
TRAPPIST-1'de yaşasaydı bu çok daha kolay olurdu
On sekiz yaşından beri o tek başına.
Gelecek nisan ayında iki yıldır burada yaşamakta olacağız.
Babam on beş yıldan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadı.
Yıllarca bu evde birinin yaşadığını sanmıyorum.
Ben Tokyo'ya taşındığımda on sekiz yıl Osaka'da yaşamıştım.
O, 25 yaşına kadar beş farklı ülkede yaşadı.
Geçtiğimiz bir buçuk hafta içinde yaşadıklarımın bir kısmı,
400 yıldır bunu yaşayan toplumlar için, Tanrım,
Tokyo'da yaşadığım için o şehri oldukça iyi biliyorum.
Altı aydır Çin'de yaşamaktayım.
Bu ayın sonunda on yıldır burada yaşıyor olacağız.
Yine de şimdi olmadığım tüm bu şeyler benim için de söylenebilirdi, eğer o on küsur yılı
O on yıl önce İtalya'ya gitti ve o zamandan beri orada yaşıyor.
O ona birlikte yaşadıkları mutlu günleri ona hatırlatacak bir hediye verdi.
Tom uzun süredir Boston'da yaşamaktadır.
Ben hayatım boyunca pek çok evde yaşadım ve pek çok yatakta uyudum.
Ñato hesaplamış, üçümüz birlikte, kadınlarımızla geçirdiğimizden daha çok vakit geçirmişiz.
- Bütün ömrü boyunca orada yaşadı.
- Ömrü orada geçti.