Examples of using "Uñas" in a sentence and their turkish translations:
Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.
Tırnaklarını keserek düzeltmelisin.
Onun tırnakları kırmızıdır.
ve manikür yapılmış tırnakları vardı.
Benim tırnaklarım çok kısa.
Tırnaklarını ısırma.
Mary tırnaklarını çiğnedi.
Tom el tırnaklarını çiğniyor.
Kedi, pençelerini saklar.
Mary tırnaklarını törpüledi.
Mary tırnaklarını yaptırıyor.
Tom tırnaklarını çiğniyor.
Mary'nin tırnakları boyalı.
Mary'nin çok renkli tırnakları var.
Neden tırnaklarını ısırıyorsun?
Tırnaklarını yemeyi kes artık.
Gece tırnaklarımı asla kesmem.
Onlar ayak tırnaklarını boyadı.
Tırnakların ne renk?
Tırnaklarını yemek kötü bir alışkanlıktır.
Mary nadiren oje kullanır.
Tırnaklarımı yemek gibi kötü bir alışkanlığım var.
Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.
Hiçbir zaman tırnaklarımı gece kesmem.
Ve siz gece tırnak kestiğinizde
Ben köpeğimin tırnaklarını kırpmayı unuttum.
Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat
En son ne zaman tırnaklarını kestin?
Aynı anda tırnaklarımı kesip ütü yapamam!
Sen giyinirken tırnaklarımı törpüleyecek zamanım olacak.
Bir kedi bir direğe karşı pençelerini biliyordu.
Mary neredeyse her gün tırnak rengini değiştirir.
ki bunlar saç kılı, tırnak örnekleri, süt dişi ve DNA içermektedir.
Onun sırtını kaşıma ve tırnaklarını yeme alışkanlığı vardı.
İnsan saç ve tırnaklarındaki keratin lifinden oluşan boynuz
Gece tırnak kesmenin olayı ise bir Şaman adetidir
Ölüm yaklaştığında, yapabileceğiniz bütün şey yavaş yavaş tırnaklarınızı çiğnemektir.
El tırnakları ayak tırnaklarına göre yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.
Bu ojeyle gidecek bir ruj arıyorum.
Mary çekici değil.