Translation of "Uñas" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Uñas" in a sentence and their turkish translations:

- Deja de comerte las uñas.
- Deja de morderte las uñas.

Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.

Deberías recortarte las uñas.

Tırnaklarını keserek düzeltmelisin.

Sus uñas son rojas.

Onun tırnakları kırmızıdır.

Y manicura en las uñas.

ve manikür yapılmış tırnakları vardı.

Tengo las uñas demasiado cortas.

Benim tırnaklarım çok kısa.

No te muerdas las uñas.

Tırnaklarını ısırma.

María se comía las uñas.

Mary tırnaklarını çiğnedi.

Tomás se come las uñas.

Tom el tırnaklarını çiğniyor.

El gato esconde sus uñas.

Kedi, pençelerini saklar.

Mary se limó las uñas.

Mary tırnaklarını törpüledi.

Mary se está haciendo las uñas.

Mary tırnaklarını yaptırıyor.

Tomás se está comiendo las uñas.

Tom tırnaklarını çiğniyor.

Las uñas de Mary están pintadas.

Mary'nin tırnakları boyalı.

Mary tiene las uñas de colores.

Mary'nin çok renkli tırnakları var.

¿Por qué te muerdes las uñas?

Neden tırnaklarını ısırıyorsun?

Deja ya de morderte las uñas.

Tırnaklarını yemeyi kes artık.

- Nunca me corto las uñas en la noche.
- Nunca me corto las uñas por la noche.

Gece tırnaklarımı asla kesmem.

Se pintaron las uñas de los pies.

Onlar ayak tırnaklarını boyadı.

¿De qué color tenés pintadas las uñas?

Tırnakların ne renk?

Morderse las uñas es un mal hábito.

Tırnaklarını yemek kötü bir alışkanlıktır.

Mary rara vez usa esmalte de uñas.

Mary nadiren oje kullanır.

Tengo la mala costumbre de morderme las uñas.

Tırnaklarımı yemek gibi kötü bir alışkanlığım var.

Tom tiene el hábito de morderse las uñas.

Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.

Nunca me corto las uñas en la noche.

Hiçbir zaman tırnaklarımı gece kesmem.

Y cuando te cortas las uñas por la noche

Ve siz gece tırnak kestiğinizde

Me olvidé de cortar las uñas de mi perro.

Ben köpeğimin tırnaklarını kırpmayı unuttum.

Por la noche todavía era un incidente cortar uñas, pero

Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat

¿Cuándo fue la última vez que te cortaste las uñas?

En son ne zaman tırnaklarını kestin?

¡No puedo cortarme las uñas y planchar al mismo tiempo!

Aynı anda tırnaklarımı kesip ütü yapamam!

Tendré tiempo para limarme las uñas mientras tú te vistes.

Sen giyinirken tırnaklarımı törpüleyecek zamanım olacak.

El gato se estaba afilando las uñas contra un poste.

Bir kedi bir direğe karşı pençelerini biliyordu.

María cambia el color de sus uñas casi cada día.

Mary neredeyse her gün tırnak rengini değiştirir.

Que incluye mechones de pelo, uñas, dientes de leche y ADN.

ki bunlar saç kılı, tırnak örnekleri, süt dişi ve DNA içermektedir.

Él tiene la costumbre de rascarse la espalda y comerse las uñas.

Onun sırtını kaşıma ve tırnaklarını yeme alışkanlığı vardı.

Hechos de queratina, igual que la fibra del pelo humano y las uñas,

İnsan saç ve tırnaklarındaki keratin lifinden oluşan boynuz

El evento de corte de uñas en la noche es un número de chamán.

Gece tırnak kesmenin olayı ise bir Şaman adetidir

Cuando la muerte se aproxima, todo lo que puedes hacer es masticar tus uñas lentamente.

Ölüm yaklaştığında, yapabileceğiniz bütün şey yavaş yavaş tırnaklarınızı çiğnemektir.

Las uñas de la mano crecen casi cuatro veces más rápido que las de los pies.

El tırnakları ayak tırnaklarına göre yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.

- Estoy buscando un pintalabios que pegue con este pintaúñas.
- Estoy buscando un lápiz labial que combine con este esmalte de uñas.

Bu ojeyle gidecek bir ruj arıyorum.

- Mary es fea.
- Mary es un cardo.
- Mary es más fea que pegarle a un padre.
- Es más fea que un pie sin uñas.
- Mary es poco atractiva.
- Mary no es atractiva.

Mary çekici değil.