Translation of "Patio" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Patio" in a sentence and their turkish translations:

Anda al patio.

Verandaya git.

Estoy barriendo el patio.

Ben avluyu süpürüyorum.

Estamos limpiando nuestro patio.

Arka bahçemizi temizliyoruz.

Está en el patio.

O avluda.

- ¿Tienes una mesa en el patio?
- ¿Tienen una mesa en el patio?

Verandada bir masan var mı?

Gracias por ordenar el patio.

Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.

Helen está jugando en el patio.

Helen bahçede oynuyor.

Hay alguien en el patio trasero.

Bahçede biri var.

¿El perro está en el patio?

Köpek bahçede mi?

Hay un árbol en mi patio trasero.

Arka bahçemde bir ağaç var.

Su perro estaba corriendo por el patio.

Köpeği bahçede koşuyordu.

Estamos cavando un pozo en el patio.

Biz arka bahçede bir kuyu kazıyoruz.

Los niños estaban jugando en el patio.

Çocuklar bahçede oynuyorlardı.

Encontramos un pobre gatito en el patio.

Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.

Solía haber un jardín en nuestro patio.

Avlumuzda bir bahçe vardı.

Tom jugaba en el patio del fondo.

Tom arka bahçede oynuyordu.

Estoy parado en el medio del patio.

Okul bahçesinin ortasında duruyorum.

Por favor, vayan al patio a jugar.

Oynamak için lütfen okul bahçesine gidin.

El gato también está en el patio.

Kedi de avluda.

Tom taló un árbol en su patio.

Tom bahçesindeki bir ağacı kesti.

Tom plantó algunas flores en su patio.

Tom avlusunda bazı çiçekler ekti.

Los niños están merendando en el patio.

Çocuklar verandada bir aperitif yiyorlar.

Que consideraban una intromisión en su patio delantero.

kendi başlarına karışık gördükleri ön bahçe.

Tom está plantando una palmera en su patio.

Tom arka bahçesine bir palmiye dikiyor.

Tom y María están jugando en el patio.

Tom ve Mary bahçede oynuyorlar.

¿Cuándo fue la última vez que barriste el patio?

En son ne zaman avluyu süpürdün?

Limpiá las hojas secas del patio usando un rastrillo.

Bir tırmık al ve bahçedeki yaprakları tırmıkla.

Una madre está fuera en su patio con su niño

Bir anne, evinin avlusunda

No está mal para algo que viene del patio trasero.

Arka bahçenizden gelen bir şey için hiç de fena değil.

Mi patio trasero puede acomodar a más de diez personas.

Benim arka bahçe on kişiden daha fazlasını barındırabilir.

Vi el perro de mi vecino corriendo en mi patio.

Komşumun benim bahçemde koşan köpeğini gördüm.

Ahora tenía como patio trasero unos 12 000 m2 de asfalto.

arka bahçelerinde 30 dönüm asfalt olması demek.

El hijo de la vecina rompió todas las plantas del patio.

Komşunun oğlu avlunun bütün bitkilerini kırdı.

Encontré a mi perro acostado debajo de un árbol en su patio.

Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum.

El tifón causó la caída de un árbol en mi patio trasero.

Tayfun bir ağacın benim bahçeme yıkılmasına neden oldu.

Algo se cayó en el patio, pero no pude ver qué fue.

Verandanın üzerine bir şey düştü ama onun ne olduğunu göremedim.

- Tenemos tres árboles en nuestro patio trasero.
- Tenemos tres árboles en nuestro traspatio.

Avlumuzda üç tane ağaç var.

Tom quería cortar ese árbol en su patio delantero, pero María no quiere que lo corten.

Tom ön bahçesindeki o ağacı kesmek istiyordu, ama Mary bunu istemiyordu.

Por fuera este edificio no es notable, pero si mira usted adentro, hay un hermoso patio interior.

Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.